Cumhuriyet’in Hikayesi

Stok Kodu:
9786052654750
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
200
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%23 indirimli
180,00TL
138,60TL
Taksitli fiyat: 9 x 16,94TL
DİKKAT! Ön Sipariş Ürünüdür. 23.10.2024 tarihinden sonra teslim edilebilecektir.
9786052654750
1349778
Cumhuriyet’in Hikayesi
Cumhuriyet’in Hikayesi
138.60

Bu hikâyeler Cumhuriyet’in, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hikâyesidir. 

1934 yılında, o güne kadar çekilen Türk filmlerinin senaryolarını yetersiz bulan dönemin önde gelen gazetelerinden biri ve ülkenin tek film yapım şirketi bir senaryo yarışması düzenler. Yarışmaya katılacaklara, kaleme alacakları eserlerin “milli hayatımızdan alınmış olması ve büyük inkılabımızdan ilham alması” şartını koyarlar. Kısa sürede üç yüzü aşkın film hikâyesi, gazete idarehanesine gönderilir. Bir önjüri içlerinden otuz tanesini seçer ve bu hikâyeler gazetede yayımlanır. 
 
Cumhuriyet’in onuncu yılı kutlandıktan kısa bir süre sonra Türkün, Birinci Dünya Savaşı’ndan o güne kadar yazdığı, neredeyse yirmi yıllık bir destanın parçalarıdır bu hikâyeler.  

Bugünden bakıldığındaysa Cumhuriyet’in nasıl kurulduğunu anlatması, neredeyse yirmi yıla yayılan askeri ve beşeri savaşların fertler üzerinde yarattığı etkiyi ortaya koymasıyla mükemmel bir hatırlatmadır her biri.  

Bu hikâyeler, Cumhuriyet’i kuran neslin psikolojik ve sosyolojik röntgenidir. 

Birazdan siz de okuyup göreceksiniz; o günlere gidiveriyor, otuzların Türkiye’sinde buluyor kendini okudukça insan. Bu öyküleri yazanların neler hissettiğini, neyi, neden yazdığını idrak etmeye çalışıyor. Edebiyatın böyle bir büyüsü var – ne mutlu ki. Gününü satırlara döküyor, gerçeği, kendi gerçeğini ilelebet muhafaza ediyor. 

Bu hikâyeler Cumhuriyet’in, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hikâyesidir. 

1934 yılında, o güne kadar çekilen Türk filmlerinin senaryolarını yetersiz bulan dönemin önde gelen gazetelerinden biri ve ülkenin tek film yapım şirketi bir senaryo yarışması düzenler. Yarışmaya katılacaklara, kaleme alacakları eserlerin “milli hayatımızdan alınmış olması ve büyük inkılabımızdan ilham alması” şartını koyarlar. Kısa sürede üç yüzü aşkın film hikâyesi, gazete idarehanesine gönderilir. Bir önjüri içlerinden otuz tanesini seçer ve bu hikâyeler gazetede yayımlanır. 
 
Cumhuriyet’in onuncu yılı kutlandıktan kısa bir süre sonra Türkün, Birinci Dünya Savaşı’ndan o güne kadar yazdığı, neredeyse yirmi yıllık bir destanın parçalarıdır bu hikâyeler.  

Bugünden bakıldığındaysa Cumhuriyet’in nasıl kurulduğunu anlatması, neredeyse yirmi yıla yayılan askeri ve beşeri savaşların fertler üzerinde yarattığı etkiyi ortaya koymasıyla mükemmel bir hatırlatmadır her biri.  

Bu hikâyeler, Cumhuriyet’i kuran neslin psikolojik ve sosyolojik röntgenidir. 

Birazdan siz de okuyup göreceksiniz; o günlere gidiveriyor, otuzların Türkiye’sinde buluyor kendini okudukça insan. Bu öyküleri yazanların neler hissettiğini, neyi, neden yazdığını idrak etmeye çalışıyor. Edebiyatın böyle bir büyüsü var – ne mutlu ki. Gününü satırlara döküyor, gerçeği, kendi gerçeğini ilelebet muhafaza ediyor. 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat