Dağ Murathan Mungan'ın 2005 ile 2007 arasında seçilmiş bir bağlam ve akraba izlekler çevresinde yazdığı 72 adet şiirden oluşuyor. Mungan'ın bir önceki şiir kitabı Eteğimdeki Taşlar bundan üç yıl önce Aralık 2004'te yayımlanmıştı. Dağ'ın kapak düzeni, bir önceki şiir kitabında olduğu gibi gene Hakkı Mısırlıoğlu imzasını taşıyor. 2007 yılı boyunca sırayla oyun, sinema yazıları, seçki-tasarım ve öykü türlerinde Kâğıt Taş Kumaş, Kullanılmış Biletler, Büyümenin Türkçe Tarihi, Yedi Kapılı Kırk Oda adlı kitapları yayımlanan Murathan Mungan böylelikle yılı bir şiir kitabıyla kapatmış oluyor.
Dağ'ı Mungan'dan dinleyelim:
"Kısa bir yaz tatili yaptım. Bu sırada şiir geldi. Neredeyse kendi geldi. Kendiliğinden geldi. Arka arkaya her gün birkaç şiir yazdığım günlerin hummasına kapıldım. Kendimi tutamıyordum. Ben dursam, elim yazıyordu. Şiire başka bir âlemin kapısından geçilerek girildiğini önceki deneyimlerimden biliyorum elbet. En azından benim şiirle ilişkim, böyle bir ilişkidir. Birdenbire o kapıdan geçmiştim. Her şeyi askıya alıp kendimi şiire, onun diline, sihrine, âlemine bıraktım. Dağ tutmasına yakalandım. Kitabın adı Dağ. İçimin dağ zamanıydı. Dağ tuttu mu, çıkacaksın. Böyle giderse, yeni yılın ilk günlerinde sizi kendi dağımda bu şiirlerle karşılayabilirim."
Dağ Murathan Mungan'ın 2005 ile 2007 arasında seçilmiş bir bağlam ve akraba izlekler çevresinde yazdığı 72 adet şiirden oluşuyor. Mungan'ın bir önceki şiir kitabı Eteğimdeki Taşlar bundan üç yıl önce Aralık 2004'te yayımlanmıştı. Dağ'ın kapak düzeni, bir önceki şiir kitabında olduğu gibi gene Hakkı Mısırlıoğlu imzasını taşıyor. 2007 yılı boyunca sırayla oyun, sinema yazıları, seçki-tasarım ve öykü türlerinde Kâğıt Taş Kumaş, Kullanılmış Biletler, Büyümenin Türkçe Tarihi, Yedi Kapılı Kırk Oda adlı kitapları yayımlanan Murathan Mungan böylelikle yılı bir şiir kitabıyla kapatmış oluyor.
Dağ'ı Mungan'dan dinleyelim:
"Kısa bir yaz tatili yaptım. Bu sırada şiir geldi. Neredeyse kendi geldi. Kendiliğinden geldi. Arka arkaya her gün birkaç şiir yazdığım günlerin hummasına kapıldım. Kendimi tutamıyordum. Ben dursam, elim yazıyordu. Şiire başka bir âlemin kapısından geçilerek girildiğini önceki deneyimlerimden biliyorum elbet. En azından benim şiirle ilişkim, böyle bir ilişkidir. Birdenbire o kapıdan geçmiştim. Her şeyi askıya alıp kendimi şiire, onun diline, sihrine, âlemine bıraktım. Dağ tutmasına yakalandım. Kitabın adı Dağ. İçimin dağ zamanıydı. Dağ tuttu mu, çıkacaksın. Böyle giderse, yeni yılın ilk günlerinde sizi kendi dağımda bu şiirlerle karşılayabilirim."