Dağlık Alanların Sürdürülebilir Güvenli Yönetimi
Dağlık Alanların Sürdürülebilir Güvenli Yönetimi, başlıklı elinizde tuttuğunuz bu yeni kitabımız alanında bir ilk olup, son derece stratejik önemi olsa da, kamu politikalarımızda maalesef doğrudan yer bulmamış, kırsal alan kavramı içinde ustaca saklanmış, "dağlık alan yönetimi" farkındalığını kamuoyunda yaratmak amacıyla hazırlanmıştır. Türkiye'nin toplam alanı içindeki dağlık alanların payının ortalama %74,6 oranında olduğu gerçeğinden yola çıkılarak, her biri alanında bir isim olan uzmanlarımızca, dağlık alan yönetimine yönelik seçilmiş bazı önemli konular, disiplinlerarası hazırlanmıştır. Politik gündemde çoğu kere yalnızca uzun yıllardır "dağ ve terör" üzerinden dar bir bakış açısı yaratılması bir bakıma reddedilmektedir. İklim değişikliklerini de dikkate alarak dağlık alanların yönetiminin yeniden sorgulanmasına bir kapı aralamak hedeflenmektedir. Zahmetli bir emek ürünü olan kitabımızın günün getirdiği koşulları öngören stratejik bilgiler üretmede okuyuclarımıza yol göstereceğini öngörmekteyiz. Yayınlarıyla destek vererek, her zaman oynadığı öncü ve lider rolüyle, yeni bilgilerin paylaşılmasında söz sahibi olarak kendini kabul ettirmiş Palme Yayınevi yönetimine teşekkürü borç biliriz.
Dağlık Alanların Sürdürülebilir Güvenli Yönetimi
Dağlık Alanların Sürdürülebilir Güvenli Yönetimi, başlıklı elinizde tuttuğunuz bu yeni kitabımız alanında bir ilk olup, son derece stratejik önemi olsa da, kamu politikalarımızda maalesef doğrudan yer bulmamış, kırsal alan kavramı içinde ustaca saklanmış, "dağlık alan yönetimi" farkındalığını kamuoyunda yaratmak amacıyla hazırlanmıştır. Türkiye'nin toplam alanı içindeki dağlık alanların payının ortalama %74,6 oranında olduğu gerçeğinden yola çıkılarak, her biri alanında bir isim olan uzmanlarımızca, dağlık alan yönetimine yönelik seçilmiş bazı önemli konular, disiplinlerarası hazırlanmıştır. Politik gündemde çoğu kere yalnızca uzun yıllardır "dağ ve terör" üzerinden dar bir bakış açısı yaratılması bir bakıma reddedilmektedir. İklim değişikliklerini de dikkate alarak dağlık alanların yönetiminin yeniden sorgulanmasına bir kapı aralamak hedeflenmektedir. Zahmetli bir emek ürünü olan kitabımızın günün getirdiği koşulları öngören stratejik bilgiler üretmede okuyuclarımıza yol göstereceğini öngörmekteyiz. Yayınlarıyla destek vererek, her zaman oynadığı öncü ve lider rolüyle, yeni bilgilerin paylaşılmasında söz sahibi olarak kendini kabul ettirmiş Palme Yayınevi yönetimine teşekkürü borç biliriz.