Vikingler, yaklaşık bin yüzyıl önce (882) Finlandiya ve Rusya üzerinden İstanbul’a gelmiş, bu kente Miklagaard (Büyük Çiftlik) adını vermişti. Danimarka ile Anadolu arsında bilinen en eski ilişki budur. Küçük Deniz Kızı, Çirkin Ördek Yavrusu, Uçan Bavul gibi severek okuduğumuz masalların yazarı dünyaca ünlü Danimarkalı Hans Christian Andersen 1841 yılında İstanbul’a gelir ve bu gezisini ayrıntılı bir şekilde Bir Şairin Çarşısı adlı kitabında anlatır.
Aynı günlerde İstanbul’da bulunan Danimarka’nın çok tanınmış ressamı Martinus Rörbye, Boğaz’ın iki yakasında da masal yazarı Hans Christian Andersen’i çizer. Bu eserleri Danimarka’nın kraliyet müzelerinde bugün de sergilenmektedir.
Kimi Danimarkalı eğitimcilerin ve sanat adamlarının 19. yüzyıl sonralarında İzmir ve İstanbul’da yıllarca kaldıkları biliniyor. Dilimizde kullanılan daniska sözcüğünün bu dönemde gösteri yapmak için İstanbul’a gelen Danimarkalı kızların güzelliğini anlatmak için türetildiği söylenir.
Hüseyin Duygu, 1000 yıla yayılmış Danimarka Edebiyatının başlıca yazarlarını geçmişten günümüze ele alıyor, başarılarından ayrıntılar ve eserlerinden küçük pasajlarla bize tanıtıyor. Danimarka Edebiyatı'na giriş için harika bir başlangıç sunuyor. Cevdet Karaman'ın resimleri de kitaptaki Danimarka Edebiyatı'na mekân oluşturuyor.
Vikingler, yaklaşık bin yüzyıl önce (882) Finlandiya ve Rusya üzerinden İstanbul’a gelmiş, bu kente Miklagaard (Büyük Çiftlik) adını vermişti. Danimarka ile Anadolu arsında bilinen en eski ilişki budur. Küçük Deniz Kızı, Çirkin Ördek Yavrusu, Uçan Bavul gibi severek okuduğumuz masalların yazarı dünyaca ünlü Danimarkalı Hans Christian Andersen 1841 yılında İstanbul’a gelir ve bu gezisini ayrıntılı bir şekilde Bir Şairin Çarşısı adlı kitabında anlatır.
Aynı günlerde İstanbul’da bulunan Danimarka’nın çok tanınmış ressamı Martinus Rörbye, Boğaz’ın iki yakasında da masal yazarı Hans Christian Andersen’i çizer. Bu eserleri Danimarka’nın kraliyet müzelerinde bugün de sergilenmektedir.
Kimi Danimarkalı eğitimcilerin ve sanat adamlarının 19. yüzyıl sonralarında İzmir ve İstanbul’da yıllarca kaldıkları biliniyor. Dilimizde kullanılan daniska sözcüğünün bu dönemde gösteri yapmak için İstanbul’a gelen Danimarkalı kızların güzelliğini anlatmak için türetildiği söylenir.
Hüseyin Duygu, 1000 yıla yayılmış Danimarka Edebiyatının başlıca yazarlarını geçmişten günümüze ele alıyor, başarılarından ayrıntılar ve eserlerinden küçük pasajlarla bize tanıtıyor. Danimarka Edebiyatı'na giriş için harika bir başlangıç sunuyor. Cevdet Karaman'ın resimleri de kitaptaki Danimarka Edebiyatı'na mekân oluşturuyor.