Darüssaade Ağası - Osmanlı Sarayında Afrikalı Bir Güç Odağı
“Jane Hathaway, adeta tarihin karanlığından kurtardığı Darüssaade ağalarının yürüttükleri faaliyetlerin çok farklı alanları ve coğrafyaları kapsadığını, yalnız merkezleri sayılabilecek İstanbul ve Kahire’yle sınırlı kalmadığını gösteriyor.” Caroline Finkel
“Hathaway’in bu kapsamlı ve büyüleyici çalışması, hadımların Doğu Afrika’dan Osmanlı sarayına nasıl bir yolculukla geldiklerini, padişahların ve saraylıların onları farklı farklı nedenlerle en yüksek konumlara nasıl çıkarttıklarını veya bir anda nasıl yok ettiklerini gösteriyor. Yazar, bu kitapta, iradeleri dışında getirildikleri, aşina olmadıkları bir dünyada kendilerine bir yer edinmeye çalışan gerçek insanları çıkarıyor okurun karşısına.” Suraiya Faroqhi
“Kitapta, Darüssaade ağalığı makamının İstanbul ve Mısır’daki iktidar üslerini kullanıp 17. ve 18. yüzyıllarda gücünün zirvesine ulaştığı ve 19. yüzyılın reform döneminde etkisini yitirdiği çarpıcı bir tarihsel değişim öyküsüyle karşılaşıyoruz. Kimileri sadrazamla nüfuz rekabetine girebilen çok canlı kahramanlar var bu öyküde.” Leslie P. Peirce
Osmanlı sarayında darüssaade ağası veya diğer adıyla kızlar ağası, birçok çelişkiyi şahsında cisimleştiren bir figürdü. Afrika’dan getirilmiş, hadım edilmiş bir köleydi; asıl ailesiyle bağları tamamen koparılmıştı, kendi ailesini kurması söz konusu değildi. Buna karşılık, Osmanlı hanedan ailesinin çok yakınına, mahrem dünyasına girmişti ve o ailenin fertleriyle iç içe yaşıyordu: Padişaha kız veya erkek evladının doğduğu müjdesini getiren, şehzadelerin eğitimiyle ilgilenen veya padişaha annesinin ölüm haberini veren oydu. Bu konumu sayesinde Osmanlı sarayında son derece etkili, yeri geldiğinde sadrazamlarla rekabete girebilen bir güç odağı haline gelmişti. Jane Hathaway, Darüssaade Ağası. Osmanlı Sarayında Afrikalı Bir Güç Odağı ’nda, bu makamı ve üç yüz yılı aşan bir zaman dilimi boyunca bu makamda bulunanları mercek altına alıyor, 17. ve 18. yüzyılların krizlerinden 19. yüzyılın reformlarına uzanan süreçte meydana gelen dönüşümlerin etkisiyle Darüssaade ağalığının ne gibi değişimler geçirdiğini anlatırken Osmanlı sarayındaki ve dünyasındaki derin dönüşümü de gözler önüne seriyor.
“Jane Hathaway, adeta tarihin karanlığından kurtardığı Darüssaade ağalarının yürüttükleri faaliyetlerin çok farklı alanları ve coğrafyaları kapsadığını, yalnız merkezleri sayılabilecek İstanbul ve Kahire’yle sınırlı kalmadığını gösteriyor.” Caroline Finkel
“Hathaway’in bu kapsamlı ve büyüleyici çalışması, hadımların Doğu Afrika’dan Osmanlı sarayına nasıl bir yolculukla geldiklerini, padişahların ve saraylıların onları farklı farklı nedenlerle en yüksek konumlara nasıl çıkarttıklarını veya bir anda nasıl yok ettiklerini gösteriyor. Yazar, bu kitapta, iradeleri dışında getirildikleri, aşina olmadıkları bir dünyada kendilerine bir yer edinmeye çalışan gerçek insanları çıkarıyor okurun karşısına.” Suraiya Faroqhi
“Kitapta, Darüssaade ağalığı makamının İstanbul ve Mısır’daki iktidar üslerini kullanıp 17. ve 18. yüzyıllarda gücünün zirvesine ulaştığı ve 19. yüzyılın reform döneminde etkisini yitirdiği çarpıcı bir tarihsel değişim öyküsüyle karşılaşıyoruz. Kimileri sadrazamla nüfuz rekabetine girebilen çok canlı kahramanlar var bu öyküde.” Leslie P. Peirce
Osmanlı sarayında darüssaade ağası veya diğer adıyla kızlar ağası, birçok çelişkiyi şahsında cisimleştiren bir figürdü. Afrika’dan getirilmiş, hadım edilmiş bir köleydi; asıl ailesiyle bağları tamamen koparılmıştı, kendi ailesini kurması söz konusu değildi. Buna karşılık, Osmanlı hanedan ailesinin çok yakınına, mahrem dünyasına girmişti ve o ailenin fertleriyle iç içe yaşıyordu: Padişaha kız veya erkek evladının doğduğu müjdesini getiren, şehzadelerin eğitimiyle ilgilenen veya padişaha annesinin ölüm haberini veren oydu. Bu konumu sayesinde Osmanlı sarayında son derece etkili, yeri geldiğinde sadrazamlarla rekabete girebilen bir güç odağı haline gelmişti. Jane Hathaway, Darüssaade Ağası. Osmanlı Sarayında Afrikalı Bir Güç Odağı ’nda, bu makamı ve üç yüz yılı aşan bir zaman dilimi boyunca bu makamda bulunanları mercek altına alıyor, 17. ve 18. yüzyılların krizlerinden 19. yüzyılın reformlarına uzanan süreçte meydana gelen dönüşümlerin etkisiyle Darüssaade ağalığının ne gibi değişimler geçirdiğini anlatırken Osmanlı sarayındaki ve dünyasındaki derin dönüşümü de gözler önüne seriyor.