Bazı insanlar, mal kaybederler, ticarette zarar ederler, sevdikleri bir kadınla evlenme fırsatını kaçırırlar, çocukları vefat eder, görevlerini ya da sosyal statülerini kaybederler ve neticede bu başlarına gelenler sebebiyle şiddetli bir üzüntüye kapılırlar. Fakat bu durumu ve musibeti iyi tasavvur ederlerse, tüm bunların Allah tarafından takdir edilip yazılmış olduğunu bilecek ve kaybettikleri karşısında üzülmeyeceklerdir. Zira Yüce Allah “Kaybettiklerinize üzülmeyesiniz…” buyurmuştur. Yine Yüce Allah’ın “O’nun size verdikleriyle şımarmayasınız….” buyruğu gereği Allah’ın kendilerine verdikleri sebebiyle de çok fazla sevinmemelidirler. Zira Yüce Allah’ın bize verdikleri kaderin gereğidir. Aşırı sevinç ve mutluluk gururlanmaya, böbürlenmeye ve büyüklenmeye sebebiyet verebilir ve Yüce Allah, “kendini beğenen, böbürlenen hiç kimseyi sevmez.”
Bazı insanlar, mal kaybederler, ticarette zarar ederler, sevdikleri bir kadınla evlenme fırsatını kaçırırlar, çocukları vefat eder, görevlerini ya da sosyal statülerini kaybederler ve neticede bu başlarına gelenler sebebiyle şiddetli bir üzüntüye kapılırlar. Fakat bu durumu ve musibeti iyi tasavvur ederlerse, tüm bunların Allah tarafından takdir edilip yazılmış olduğunu bilecek ve kaybettikleri karşısında üzülmeyeceklerdir. Zira Yüce Allah “Kaybettiklerinize üzülmeyesiniz…” buyurmuştur. Yine Yüce Allah’ın “O’nun size verdikleriyle şımarmayasınız….” buyruğu gereği Allah’ın kendilerine verdikleri sebebiyle de çok fazla sevinmemelidirler. Zira Yüce Allah’ın bize verdikleri kaderin gereğidir. Aşırı sevinç ve mutluluk gururlanmaya, böbürlenmeye ve büyüklenmeye sebebiyet verebilir ve Yüce Allah, “kendini beğenen, böbürlenen hiç kimseyi sevmez.”