Ülkemizde polisiye öykü yazanların sayısı ise geçmişten günümüze çok azdı. Gerçi, Türkiye'de polisiyenin uzun yıllar edebiyattan sayılmadığını, hor görüldüğünü de biliyoruz. Zaman zaman kimi nitelikli yapıtlar üretilse de gerçek anlamda bir “Türk Polisiyesi” 1990'lara kadar var olmadı. Çok sevilmesine ve okunmasına rağmen, yazarlarımızın büyük bölümü polisiyeye karşı soğuk ve mesafeli kaldılar. 1990'lardan sonra polisiyenin Türkiye'de nitelik ve nicelik olarak ciddi bir yükseliş trendine girmesiyle, polisiye kurgular üreten yeni yazarlar ortaya çıktı. Kitapçıların raflarında boy boy yerli polisiye romanlar belirdi. Ancak polisiye öykü yazanların sayısı hâlâ parmakla gösterilecek kadar azdı.
Ülkemizde polisiye öykü yazanların sayısı ise geçmişten günümüze çok azdı. Gerçi, Türkiye'de polisiyenin uzun yıllar edebiyattan sayılmadığını, hor görüldüğünü de biliyoruz. Zaman zaman kimi nitelikli yapıtlar üretilse de gerçek anlamda bir “Türk Polisiyesi” 1990'lara kadar var olmadı. Çok sevilmesine ve okunmasına rağmen, yazarlarımızın büyük bölümü polisiyeye karşı soğuk ve mesafeli kaldılar. 1990'lardan sonra polisiyenin Türkiye'de nitelik ve nicelik olarak ciddi bir yükseliş trendine girmesiyle, polisiye kurgular üreten yeni yazarlar ortaya çıktı. Kitapçıların raflarında boy boy yerli polisiye romanlar belirdi. Ancak polisiye öykü yazanların sayısı hâlâ parmakla gösterilecek kadar azdı.