"Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin? Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır! Kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun... Göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun..."
Değirmen adlı hikâyesinden
Türk edebiyatının nadide kalemlerinden Sabahattin Ali, kelimelerle ifade edilmesi zor duyguları şiirlerinde ve hikâyelerinde ustalıkla anlatıyor. Kendine has üslubuyla ve politik duruşuyla insanların acılarını, öfkelerini, zaaf ve zayıflıklarını, neşesini, karamsarlığını benzersiz şekilde aktarıyor. Sabahattin Ali'nin zamanın eskitemediği hikâyelerinden oluşan Değirmen titiz baskısıyla okurlarıyla buluşuyor!
"Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin? Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır! Kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun... Göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun..."
Değirmen adlı hikâyesinden
Türk edebiyatının nadide kalemlerinden Sabahattin Ali, kelimelerle ifade edilmesi zor duyguları şiirlerinde ve hikâyelerinde ustalıkla anlatıyor. Kendine has üslubuyla ve politik duruşuyla insanların acılarını, öfkelerini, zaaf ve zayıflıklarını, neşesini, karamsarlığını benzersiz şekilde aktarıyor. Sabahattin Ali'nin zamanın eskitemediği hikâyelerinden oluşan Değirmen titiz baskısıyla okurlarıyla buluşuyor!