“Romandan resme, sinemadan mimariye, yaklaşım hep aynıdır: sanat en güçlü anlamıyla deneyseldir. Gerçek bir etki, tehlikeli bir maceradan, güçlerin tehlikeli bir şekilde ele geçirilmesinden kaynaklanan ‘görmek için’ bir etki üretmek üzere maddi bir aygıt kullanır.”
Anne Sauvagnargues, Deleuze ve Sanat adlı incelemesinde, çağımızın en önemli düşünürlerinden Gilles Deleuze’ün felsefesinde sanatın oynadığı rolü tüm yönleriyle ortaya koyuyor.
Proust’tan Kafka’ya, Francis Bacon’dan Beckett’in oyunlarına, Artaud’dan sinemaya ve barok sanata dair pek çok sanat türü hakkında yazmış olan Deleuze’ün düşüncesinin temel kavramlarını disiplinlerarası bir bakış açısıyla ele alıyor ve sanatla felsefe arasında kurulan derin ilişkinin haritasını çıkarıyor.
“Romandan resme, sinemadan mimariye, yaklaşım hep aynıdır: sanat en güçlü anlamıyla deneyseldir. Gerçek bir etki, tehlikeli bir maceradan, güçlerin tehlikeli bir şekilde ele geçirilmesinden kaynaklanan ‘görmek için’ bir etki üretmek üzere maddi bir aygıt kullanır.”
Anne Sauvagnargues, Deleuze ve Sanat adlı incelemesinde, çağımızın en önemli düşünürlerinden Gilles Deleuze’ün felsefesinde sanatın oynadığı rolü tüm yönleriyle ortaya koyuyor.
Proust’tan Kafka’ya, Francis Bacon’dan Beckett’in oyunlarına, Artaud’dan sinemaya ve barok sanata dair pek çok sanat türü hakkında yazmış olan Deleuze’ün düşüncesinin temel kavramlarını disiplinlerarası bir bakış açısıyla ele alıyor ve sanatla felsefe arasında kurulan derin ilişkinin haritasını çıkarıyor.