Çoğumuz kafadan çatlağız ve gerçekten tamire ihtiyacımız var. İnançlarımızı kutsallaştırırken başkalarına aynı anlayışı beslemeyişimiz bunun kanıtıdır. Hangimizin doğruya ulaştığını ve inandığını kim bilebilir ki! Dokunulmazlığa büründürdüğümüz inançlarımız ve ritüellerine karşı başkalarına acınacak bir düşünceye sürükleniriz. Belki de en çok “merhamete” ihtiyacımız olduğunun farkında olmadan küçümser ev çatık kaşlarla daha da ötesi öfkeyle nefrete dönüşen bir acınacak durumda olduğumuzun farkına varmadan ayrıcalıklar sunarız kendimize… Aklımız ve mantığımız kendimizle sınırlıyken, bize ait değilken başka zamanların akıllarına tuhaf bakar, davranırız. Gerçek hangisidir, nerededir?
Çoğumuz kafadan çatlağız ve gerçekten tamire ihtiyacımız var. İnançlarımızı kutsallaştırırken başkalarına aynı anlayışı beslemeyişimiz bunun kanıtıdır. Hangimizin doğruya ulaştığını ve inandığını kim bilebilir ki! Dokunulmazlığa büründürdüğümüz inançlarımız ve ritüellerine karşı başkalarına acınacak bir düşünceye sürükleniriz. Belki de en çok “merhamete” ihtiyacımız olduğunun farkında olmadan küçümser ev çatık kaşlarla daha da ötesi öfkeyle nefrete dönüşen bir acınacak durumda olduğumuzun farkına varmadan ayrıcalıklar sunarız kendimize… Aklımız ve mantığımız kendimizle sınırlıyken, bize ait değilken başka zamanların akıllarına tuhaf bakar, davranırız. Gerçek hangisidir, nerededir?