1987 Yılında muhasebe memuru olarak başlayan iş hayatımda işe alışmaya ve öğrenmeye özen gösterirken her sene müfettişlerin olağan denetimlere geldiği, gelen müfettişlerin sordukları sorulara cevap vererek, istedikleri evrakları zamanında saygı çerçevesinde vermeye gereken özeni göstermeye çalışırdık. Tabi bunları yaparken müfettişler karşısında heyecanlanmamak mümkün değildi. Gelen müfettişlerin nezaketleri, bilgileri, giyim ve kuşamlarındaki özen, akıcı dilleri ve karizmatik kişilikleri ile gerçekten her türlü saygıyı fazlasıyla hak ediyorlardı. Beni çok etkileyen müfettişler sayesinde müfettiş olmayı kendime amaç olarak edindim. Tabi o yıllarda bu idealim bir hayal gibi geliyordu, daha önümde uzun yıllar ve öğreneceğim çok bilgiler vardı. Ancak aradan geçen yıllar sayesinde çalışarak eksiklerimi gidermeye çalıştım.
Çok değerli Amirlerimin ve Üstatlarımın desteklerini de her zaman yanımda hissederek; önce Muhasebe Şefi, daha sonra Muhasebe Müdürü, daha sonra da Müfettiş/Başmüfettiş olmak suretiyle, hayalimi gerçekleştirdiğim gibi, en son Teftiş Kurulu Başkanlığı görevinde de bulundum.
Bana göre, denetim öyle güzel bir meslek ki sevmemek mümkün değil, bu mesleği yapmaya başladıktan sonra, Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde yaptığım denetimler sayesinde bilgi dağarcığımı geliştirdiğim gibi, çok güzel dostlar da edindim, ayrıca Ülkemizin eşsiz güzelliklerini görme imkânımda oldu.
Bu meslek tutku ve bağımlılık yapıyor. Her meslekte olduğu gibi, işimizi sevdiğimiz zaman yaptığınız işten keyif aldığımız gibi bu meslek özelinde Devletimize, denetim yapılan kuruluşa ve kendimize katkımız da bir hayli fazla oluyor.
Biz müfettişler/denetim elemanları denetim yaptığımız yerde tespitler ve sonuç ne olursa olsun, denetim yapılan yerde görev yapan personele nezaketle ve insani değerler ile yaklaşmamız gerekmektedir. Denetim elemanları aynı zamanda bir psikolog gididir, denetim, inceleme ve soruşturma esnasında denetim yapılan şirketlerde görev yapan personelin ruhuna hitap etmeleri ve değer vermeleri çok önemlidir. Böyle davranıldığı takdirde, saygı çerçevesinde kimseyi rencide etmeden istedikleri bilgiye sağlıklı olarak daha çabuk ulaşabilecek ve hak ettikleri saygıyı da göreceklerdir.
Tespitler ne olursa olsun denetim elamanı bir savcı ve hâkim değildir, bizlerin görevi işimizi doğru, tam yaparak, tespitlere ilişkin net ve doğru belgeleri elde ederek rapora bağlamak suretiyle ilgili birimlere/kişilere teslim etmektir.
1987 Yılında muhasebe memuru olarak başlayan iş hayatımda işe alışmaya ve öğrenmeye özen gösterirken her sene müfettişlerin olağan denetimlere geldiği, gelen müfettişlerin sordukları sorulara cevap vererek, istedikleri evrakları zamanında saygı çerçevesinde vermeye gereken özeni göstermeye çalışırdık. Tabi bunları yaparken müfettişler karşısında heyecanlanmamak mümkün değildi. Gelen müfettişlerin nezaketleri, bilgileri, giyim ve kuşamlarındaki özen, akıcı dilleri ve karizmatik kişilikleri ile gerçekten her türlü saygıyı fazlasıyla hak ediyorlardı. Beni çok etkileyen müfettişler sayesinde müfettiş olmayı kendime amaç olarak edindim. Tabi o yıllarda bu idealim bir hayal gibi geliyordu, daha önümde uzun yıllar ve öğreneceğim çok bilgiler vardı. Ancak aradan geçen yıllar sayesinde çalışarak eksiklerimi gidermeye çalıştım.
Çok değerli Amirlerimin ve Üstatlarımın desteklerini de her zaman yanımda hissederek; önce Muhasebe Şefi, daha sonra Muhasebe Müdürü, daha sonra da Müfettiş/Başmüfettiş olmak suretiyle, hayalimi gerçekleştirdiğim gibi, en son Teftiş Kurulu Başkanlığı görevinde de bulundum.
Bana göre, denetim öyle güzel bir meslek ki sevmemek mümkün değil, bu mesleği yapmaya başladıktan sonra, Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde yaptığım denetimler sayesinde bilgi dağarcığımı geliştirdiğim gibi, çok güzel dostlar da edindim, ayrıca Ülkemizin eşsiz güzelliklerini görme imkânımda oldu.
Bu meslek tutku ve bağımlılık yapıyor. Her meslekte olduğu gibi, işimizi sevdiğimiz zaman yaptığınız işten keyif aldığımız gibi bu meslek özelinde Devletimize, denetim yapılan kuruluşa ve kendimize katkımız da bir hayli fazla oluyor.
Biz müfettişler/denetim elemanları denetim yaptığımız yerde tespitler ve sonuç ne olursa olsun, denetim yapılan yerde görev yapan personele nezaketle ve insani değerler ile yaklaşmamız gerekmektedir. Denetim elemanları aynı zamanda bir psikolog gididir, denetim, inceleme ve soruşturma esnasında denetim yapılan şirketlerde görev yapan personelin ruhuna hitap etmeleri ve değer vermeleri çok önemlidir. Böyle davranıldığı takdirde, saygı çerçevesinde kimseyi rencide etmeden istedikleri bilgiye sağlıklı olarak daha çabuk ulaşabilecek ve hak ettikleri saygıyı da göreceklerdir.
Tespitler ne olursa olsun denetim elamanı bir savcı ve hâkim değildir, bizlerin görevi işimizi doğru, tam yaparak, tespitlere ilişkin net ve doğru belgeleri elde ederek rapora bağlamak suretiyle ilgili birimlere/kişilere teslim etmektir.