İçinde teknolojiyi tutan toplumlarda kelime, bütünlüğünün çoğunu kaybediyor, anlamın yeri teknik süreçlerle ya da daha verimli iletişim yöntemleriyle değiştiriliyor. Bir mod ya da iletişim aracı, ilgi düzeyini kaybettiğinde, hatta değiştirildiğinde farklı sonuçlar doğururken yeni ortam tanıtıldığında kaybedilen şey genellikle dikkate alınmıyor. Yaşamın insan tarafından deneyimlenmeden sürdürüldüğü, modern bilimin ve gelişmelerinin bilgi ile öznesinin arasında bir kopukluğa neden olduğu, bilinçten daha çok yavaş yavaş deneyimlenen ve deneyimin ilksel koşulu olan dil üzerine yoğunlaştığımızda kaybedilenin hafıza, anlam, dolayısıyla hayat olduğunu rahatlıkla görebileceğimiz kıyılardan epey uzaklaştık. Düşünelim... Aynı kelimelerle Whatsapp, Gmail, Instagram ya da başka mecralarda yazdığımız mesaj, yüz yüze iletişimle asla aynı anlama gelmiyor, boşlukta bize değmeden uçuşuyor. Bir bakıma başka bir evrene kayıplarımızla çoktan indik ve ne yazık ki bunun içinden çıkmak, kendiliğinden eksilen yaşamımızı nasıl sürdüreceğimiz umrumuzda değil. Kalan hafızamız ve deneyimimizle artık alışmakta zorlanmayacağımız bambaşka bir dünyadayız.
İçinde teknolojiyi tutan toplumlarda kelime, bütünlüğünün çoğunu kaybediyor, anlamın yeri teknik süreçlerle ya da daha verimli iletişim yöntemleriyle değiştiriliyor. Bir mod ya da iletişim aracı, ilgi düzeyini kaybettiğinde, hatta değiştirildiğinde farklı sonuçlar doğururken yeni ortam tanıtıldığında kaybedilen şey genellikle dikkate alınmıyor. Yaşamın insan tarafından deneyimlenmeden sürdürüldüğü, modern bilimin ve gelişmelerinin bilgi ile öznesinin arasında bir kopukluğa neden olduğu, bilinçten daha çok yavaş yavaş deneyimlenen ve deneyimin ilksel koşulu olan dil üzerine yoğunlaştığımızda kaybedilenin hafıza, anlam, dolayısıyla hayat olduğunu rahatlıkla görebileceğimiz kıyılardan epey uzaklaştık. Düşünelim... Aynı kelimelerle Whatsapp, Gmail, Instagram ya da başka mecralarda yazdığımız mesaj, yüz yüze iletişimle asla aynı anlama gelmiyor, boşlukta bize değmeden uçuşuyor. Bir bakıma başka bir evrene kayıplarımızla çoktan indik ve ne yazık ki bunun içinden çıkmak, kendiliğinden eksilen yaşamımızı nasıl sürdüreceğimiz umrumuzda değil. Kalan hafızamız ve deneyimimizle artık alışmakta zorlanmayacağımız bambaşka bir dünyadayız.