Antik devirlerde dünyayı sarıp sarmalayan sular tam bilinmediğinden "Deniz"in hakimiyete konu olabileceği düşünülemezdi. Bu nedenle Roma Hukuku, İslam Hukuku veya Common Law denizleri günümüz hukuku gibi düzenlememekteydi. Fakat zamanla edindiği yeni alet ve yöntemlerle insanın denize bakışı da değişir. Güncel Deniz Hukuku üzerine çok sayıda çalışma bulunmakla birlikte bu alanın tarihsel gelişim süreci yeteri kadar incelenmemiştir. Bu çalışma günümüz Deniz Hukuku'nun nasıl ortaya çıktığını kavramaya yöneliktir. Bu oluşum süreci altyapı-üstyapı diyalektiği bağlamında ele alınmakta ve bu esnada teknik üretici gücün bu dönüşüm sürecine etkileri yakından değerlendirilmektedir.
Antik devirlerde dünyayı sarıp sarmalayan sular tam bilinmediğinden "Deniz"in hakimiyete konu olabileceği düşünülemezdi. Bu nedenle Roma Hukuku, İslam Hukuku veya Common Law denizleri günümüz hukuku gibi düzenlememekteydi. Fakat zamanla edindiği yeni alet ve yöntemlerle insanın denize bakışı da değişir. Güncel Deniz Hukuku üzerine çok sayıda çalışma bulunmakla birlikte bu alanın tarihsel gelişim süreci yeteri kadar incelenmemiştir. Bu çalışma günümüz Deniz Hukuku'nun nasıl ortaya çıktığını kavramaya yöneliktir. Bu oluşum süreci altyapı-üstyapı diyalektiği bağlamında ele alınmakta ve bu esnada teknik üretici gücün bu dönüşüm sürecine etkileri yakından değerlendirilmektedir.