Zeki, ele avuca sığmayan bir çocuktu. Bu yüzden herkes ondan yaka silkiyordu. Altı yaşındaki çocukların uysallığı onda yoktu. Söz dinlemek nedir bilmiyordu. Hep aklının estiği gibi davranıyordu.
Annesi bunalmıştı:
Nedir senden çektiğim?
Daha ileri gitmeye de yüreği elvermezdi. Çünkü anneydi. Çocuğu ne yapsa, onu affetmekten yana olurdu. Ama onu azarlamaktan da geri kalmazdı.
Zeki tam anlamı ile afacandı. O bunun farkındaydı. Başka türlü de davranmak elinden gelmiyordu.
Yoldan bir köpek geçse, içinden ona bir taş atmak geçiyordu...
Zeki, ele avuca sığmayan bir çocuktu. Bu yüzden herkes ondan yaka silkiyordu. Altı yaşındaki çocukların uysallığı onda yoktu. Söz dinlemek nedir bilmiyordu. Hep aklının estiği gibi davranıyordu.
Annesi bunalmıştı:
Nedir senden çektiğim?
Daha ileri gitmeye de yüreği elvermezdi. Çünkü anneydi. Çocuğu ne yapsa, onu affetmekten yana olurdu. Ama onu azarlamaktan da geri kalmazdı.
Zeki tam anlamı ile afacandı. O bunun farkındaydı. Başka türlü de davranmak elinden gelmiyordu.
Yoldan bir köpek geçse, içinden ona bir taş atmak geçiyordu...