Elinizdeki kitap, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün 1999 Gölcük Depremi’nden sonra kaleme almış olduğu çalışmasıdır. Bugüne kadar 10 baskısı yapılmış olan eserin uzun bir aradan sonra tekrar yayınlanma gerekçesi, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş ve Gaziantep’te meydana gelen yıkıcı iki deprem sonrası ülkemizin karşı karşıya geldiği büyük olumsuzluklar barındıran genel durumdur.
Biraz hafızamızı yoklayalım. 1999 Gölcük depremi ve sonrası ülkemizde meydana gelen büyük depremler ve vefat sayıları şu şekilde :
17 Ağustos 1999 Kocaeli Gölcük depremi (7,4 şiddetinde, 17 bin 118 vefat) ; 12 Kasım 1999 Düzce depremi (7,2 şiddetinde, 894 vefat) ; 3 Şubat 2002 Sultandağı ve Afyonkarahisar depremleri (6,5 ve 5,8 şiddetinde, 44 vefat) ; 1 Mayıs 2003 Bingöl depremi (6,4 şiddetinde, 177 vefat) ; 8 Mart 2010 Elazığ Karakoçan depremi (6,1 şiddetinde, 41 vefat) ; 23 Ekim 2011 Van Tabanlı depremi (7,2 şiddetinde, 604 vefat) ; 9 Kasım 2011 Van Edremit (5,6 şiddetinde, 40 vefat) ; 24 Ocak 2020 Elazığ Sivrice depremi (6,8 şiddetinde, 44 vefat) ; 30 Ekim 2020 İzmir depremi (6,6 şiddetinde, 117 vefat)
Son olarak 6 Şubat 2023’te 7,7 ve 7,6 şiddetinde olan Kahramanmaraş ve Gaziantep merkezli depremler… Depremler Kahramanmaraş başta olmak üzere Hatay, Gaziantep, Malatya, Adıyaman, Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır, Osmaniye, Kilis ve Elazığ toplam 11 şehirde büyük can ve mal kaybına sebep oldu. Şu ana kadar açıklanan vefat sayısı 50 bin, yaralı sayısı 100 binin üstünde.
Bugün geldiğimiz noktada umumi manzaraya baktığımızda şunu görüyoruz : 1999 Gölcük depremi sonrası tartışılan konular bugün daha yoğun şekilde gündemde… Demek ki 1999’dan 2023’e değişen pek bir şey yok.
Sözü merhum Yaşar Nuri Öztürk’e bırakalım :
“Hemen her alanda bir kan değişimine, bir yeniden yapılanmaya muhtaç olduğumuz herkesçe ifade ediliyor. Depremle gelen uyarının bizden istediği yeniden yapılanma, benim anladığım ve gördüğüm kadarıyla şu ana başlıklar altında toplanıyor :
1. Yönetim ve siyasetteki çürümeyi temizlemek,
2. Haram servet zulmünü durdurmak,
3. İş ve emanetleri ehil olmayanlara teslim etme zulmüne son vermek,
4. Allah ve doğa ile barışmak,
5. Din hayatından riya ve istismarı temizlemek,
6. Sömürü için oluşturulmuş fırka ve zübür (yapay kutsal kitaplar) dinciliğine son vererek Kur’an’ı din yapmak,
7. Şehveti ilahlaştırma ve israf zulmüne son vermek.”
Time Dergisi’nin gerçekleştirdiği ’20. Yüzyılın En Önemli Kişileri’ (The Most Important People of the 20th. Century) anketinin ‘En Önemli Bilim Adamları ve Islahatçılar’ (The Most Important Scientists and Healers) listesinde, dünya kamuoyunca belirlenmiş yüz ismin ilk onu arasında yer alan Yaşar Nuri Öztürk, 1951 yılında Bayburt’ta doğdu. İlk Arapça, Farsça eğitimini, aynı zamanda en büyük hocası olan babasından aldı. Lisans eğitimini hukuk ve ilahiyatta, master ve doktora eğitimini İslam felsefesi dalında tamamladı. Bir süre avukatlık yaptıktan sonra üniversiteye intisap etti.
Türk üniversitelerinde öğretim üyesi ve dekan olarak 26 yıl görev yaptı. ABD-New York’ta (The Theological Seminary of Barrytown) bir süre misafir profesör olarak ‘İslam Düşüncesi’ dersleri okuttu.
Türkiye, ABD, Rusya, Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Balkanlar’da İslam düşüncesi, insan ve insan hakları konularında birçok konferans verdi. ‘Kur’an’ın Yorum Katılmamış İlk Türkçe Çevirisi’ni yapan bilim adamı olarak da anılır. 1993-2013 yılları arasında üç yüzü aşkın baskı yapan bu çeviri, ‘Türkiye Cumhuriyeti Tarihinin En Çok Baskı Yapan Kitabı’ sayılmaktadır.
‘İslam-Batı İlişkileri ve Bunun KEİ Ülkelerindeki Yansımaları’ (Chelovecheskiy Faktor : Obschestvo i Vlast, 2004-4), ‘İslam ve Avrupa’ (Die Zeit, 20 Şubat 2003), ‘İslam ve Demokrasi’ [Desperately Seeking Europe, London, (Archetype Puplications), 2003, sayfa, 198-210 ; Europa Leidenschaftlich Gesucht, München-Zürich, (Piper Verlag), 2003, sayfa : 210-224] gibi uzun makaleleri ile, İslam, Batı, Laiklik konularındaki uzun röportajları [örnek olarak bakınız, al-Ahram (Weekly), 1-7 February, 2001] Batı’da ve İslam dünyasında derin yankılar yapmıştır.
Türkçe, Almanca, İngilizce ve Farsça basılan eserlerinin sayısı elliyi aşkındır. Öztürk’ün düşünce dünyası, değişik üniversitelerde yapılan Türkçe, Almanca, İngilizce, Fransızca tezlerle incelendi.
Elinizdeki kitap, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün 1999 Gölcük Depremi’nden sonra kaleme almış olduğu çalışmasıdır. Bugüne kadar 10 baskısı yapılmış olan eserin uzun bir aradan sonra tekrar yayınlanma gerekçesi, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş ve Gaziantep’te meydana gelen yıkıcı iki deprem sonrası ülkemizin karşı karşıya geldiği büyük olumsuzluklar barındıran genel durumdur.
Biraz hafızamızı yoklayalım. 1999 Gölcük depremi ve sonrası ülkemizde meydana gelen büyük depremler ve vefat sayıları şu şekilde :
17 Ağustos 1999 Kocaeli Gölcük depremi (7,4 şiddetinde, 17 bin 118 vefat) ; 12 Kasım 1999 Düzce depremi (7,2 şiddetinde, 894 vefat) ; 3 Şubat 2002 Sultandağı ve Afyonkarahisar depremleri (6,5 ve 5,8 şiddetinde, 44 vefat) ; 1 Mayıs 2003 Bingöl depremi (6,4 şiddetinde, 177 vefat) ; 8 Mart 2010 Elazığ Karakoçan depremi (6,1 şiddetinde, 41 vefat) ; 23 Ekim 2011 Van Tabanlı depremi (7,2 şiddetinde, 604 vefat) ; 9 Kasım 2011 Van Edremit (5,6 şiddetinde, 40 vefat) ; 24 Ocak 2020 Elazığ Sivrice depremi (6,8 şiddetinde, 44 vefat) ; 30 Ekim 2020 İzmir depremi (6,6 şiddetinde, 117 vefat)
Son olarak 6 Şubat 2023’te 7,7 ve 7,6 şiddetinde olan Kahramanmaraş ve Gaziantep merkezli depremler… Depremler Kahramanmaraş başta olmak üzere Hatay, Gaziantep, Malatya, Adıyaman, Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır, Osmaniye, Kilis ve Elazığ toplam 11 şehirde büyük can ve mal kaybına sebep oldu. Şu ana kadar açıklanan vefat sayısı 50 bin, yaralı sayısı 100 binin üstünde.
Bugün geldiğimiz noktada umumi manzaraya baktığımızda şunu görüyoruz : 1999 Gölcük depremi sonrası tartışılan konular bugün daha yoğun şekilde gündemde… Demek ki 1999’dan 2023’e değişen pek bir şey yok.
Sözü merhum Yaşar Nuri Öztürk’e bırakalım :
“Hemen her alanda bir kan değişimine, bir yeniden yapılanmaya muhtaç olduğumuz herkesçe ifade ediliyor. Depremle gelen uyarının bizden istediği yeniden yapılanma, benim anladığım ve gördüğüm kadarıyla şu ana başlıklar altında toplanıyor :
1. Yönetim ve siyasetteki çürümeyi temizlemek,
2. Haram servet zulmünü durdurmak,
3. İş ve emanetleri ehil olmayanlara teslim etme zulmüne son vermek,
4. Allah ve doğa ile barışmak,
5. Din hayatından riya ve istismarı temizlemek,
6. Sömürü için oluşturulmuş fırka ve zübür (yapay kutsal kitaplar) dinciliğine son vererek Kur’an’ı din yapmak,
7. Şehveti ilahlaştırma ve israf zulmüne son vermek.”
Time Dergisi’nin gerçekleştirdiği ’20. Yüzyılın En Önemli Kişileri’ (The Most Important People of the 20th. Century) anketinin ‘En Önemli Bilim Adamları ve Islahatçılar’ (The Most Important Scientists and Healers) listesinde, dünya kamuoyunca belirlenmiş yüz ismin ilk onu arasında yer alan Yaşar Nuri Öztürk, 1951 yılında Bayburt’ta doğdu. İlk Arapça, Farsça eğitimini, aynı zamanda en büyük hocası olan babasından aldı. Lisans eğitimini hukuk ve ilahiyatta, master ve doktora eğitimini İslam felsefesi dalında tamamladı. Bir süre avukatlık yaptıktan sonra üniversiteye intisap etti.
Türk üniversitelerinde öğretim üyesi ve dekan olarak 26 yıl görev yaptı. ABD-New York’ta (The Theological Seminary of Barrytown) bir süre misafir profesör olarak ‘İslam Düşüncesi’ dersleri okuttu.
Türkiye, ABD, Rusya, Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Balkanlar’da İslam düşüncesi, insan ve insan hakları konularında birçok konferans verdi. ‘Kur’an’ın Yorum Katılmamış İlk Türkçe Çevirisi’ni yapan bilim adamı olarak da anılır. 1993-2013 yılları arasında üç yüzü aşkın baskı yapan bu çeviri, ‘Türkiye Cumhuriyeti Tarihinin En Çok Baskı Yapan Kitabı’ sayılmaktadır.
‘İslam-Batı İlişkileri ve Bunun KEİ Ülkelerindeki Yansımaları’ (Chelovecheskiy Faktor : Obschestvo i Vlast, 2004-4), ‘İslam ve Avrupa’ (Die Zeit, 20 Şubat 2003), ‘İslam ve Demokrasi’ [Desperately Seeking Europe, London, (Archetype Puplications), 2003, sayfa, 198-210 ; Europa Leidenschaftlich Gesucht, München-Zürich, (Piper Verlag), 2003, sayfa : 210-224] gibi uzun makaleleri ile, İslam, Batı, Laiklik konularındaki uzun röportajları [örnek olarak bakınız, al-Ahram (Weekly), 1-7 February, 2001] Batı’da ve İslam dünyasında derin yankılar yapmıştır.
Türkçe, Almanca, İngilizce ve Farsça basılan eserlerinin sayısı elliyi aşkındır. Öztürk’ün düşünce dünyası, değişik üniversitelerde yapılan Türkçe, Almanca, İngilizce, Fransızca tezlerle incelendi.