İslam medeniyetinde tarihî süreç içinde, siyasi iktidarların değişmesine karşın ulemanın yüklendiği bir ilmî süreklilik söz konusudur. Söz konusu ilmî süreklilik İslam medeniyetindeki hem hayat görüşü hem de dünya resmi kavramlarındaki sürekliliğin de temelini oluşturur. Ancak derin-yapıdaki bu süreklilik, aynı zamanda nazarî ve istidlâlî yöntemlerle üretilen kavram ve yargılardaki değişim ve oluşumların da nedenidir. Değişik zamanlarda kaleme alınan bu çalışma, hem İslam-Türk felsefebilim tarihindeki derin-yapının nazarî ve istidlâlî kavram ve yargı uzayında yaşadığı değişim ve oluşumları tarihî bağlamı içinde ele alıyor, hem de gelecekte İslam hayat görüşü çanağında yeniden üretilecek felsefe-bilim bakış-açılarının nazarî ve istidlalî kavram ve yargı imkânlarına tarihî deneyimi yorumlayarak işaret ediyor.
İslam medeniyetinde tarihî süreç içinde, siyasi iktidarların değişmesine karşın ulemanın yüklendiği bir ilmî süreklilik söz konusudur. Söz konusu ilmî süreklilik İslam medeniyetindeki hem hayat görüşü hem de dünya resmi kavramlarındaki sürekliliğin de temelini oluşturur. Ancak derin-yapıdaki bu süreklilik, aynı zamanda nazarî ve istidlâlî yöntemlerle üretilen kavram ve yargılardaki değişim ve oluşumların da nedenidir. Değişik zamanlarda kaleme alınan bu çalışma, hem İslam-Türk felsefebilim tarihindeki derin-yapının nazarî ve istidlâlî kavram ve yargı uzayında yaşadığı değişim ve oluşumları tarihî bağlamı içinde ele alıyor, hem de gelecekte İslam hayat görüşü çanağında yeniden üretilecek felsefe-bilim bakış-açılarının nazarî ve istidlalî kavram ve yargı imkânlarına tarihî deneyimi yorumlayarak işaret ediyor.