Fransız filozoflar Michel Foucault ve Jacques Derrida arasında cereyan eden Delilik tartışmasını genel hatlarıyla ortaya sermektir. Gene Fransız olan diğer bir filozof Rene Descartes’ın Meditasyonlar eseri bu tartışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bunu anlayabilmek için Descartes’ın Meditasyonlar’ı, Foucualt’nun Deliliğin Tarihi, Derrida’nın “Cogito and History of Madness” makalesi ve nihayet gene Foucault’nun “Derrida’ya Cevap” ve “Gövdem, Bu Kâğıt ve Bu Ateş” makalelerini ele almak gerekti. İhtilafa düşülen kavramlar için Meditasyonlar’ın hem Türkçedeki farklı çevirilerinden hem de İngilizce çevirisinden yararlandık.
Foucault’nun Deliliğin Tarihi adlı eserinde “Büyük Kapatılma” alt başlıklı bölümde delilerin kapatılmalarını meşru kılan düşüncenin kökeninde Kartezyen Görüş’ün ve bunun da kökeninde Meditasyonlar’da ortaya serilen akıl kavramsallaştırmasının olduğu yönlü düşünce hesaba katılınca, Meditasyonlar’ın Kartezyen Görüş’ün Manifestosu olduğu açıklık kazanmış olur. Modern Düşüncenin başlıca mimarı sayılan Descartes ve onun temel metni Meditasyonlar 20.yüzyıl felsefesinde Modernite Eleştirileri’nin teorik merkezinde yer almıştır. Bundan dolayı da çalışmamızın merkez metni Meditasyonlar’dır. Diğer yandan bu metni ve buradan doğan tartışmaları farklı bağlamlarda değerlendiren Foucualt ve Derrida’nın aynı konunun etrafında nasıl dolandıklarını görmek bir takım yöntemsel çıkarımlara ulaşmamıza da kaynaklık sağladı. Foucault Descartes’ın metnini delilerin akıl-dışına itilmelerinin teorik zemininin hazırlanışı olarak okurken, Derrida ise bu metinde deliliğin dışlanmadığını daha iyi örnekler (düş örneği gibi) uğruna ihmal edilmiş olduğunu savunur.
Böylece Çağdaş Felsefe’nin ve Modern Düşünce’nin hangi ortak temalar üzerinden nasıl farklılaştıklarını görmek günümüz felsefesinin üzerine oturduğu temelleri görmek açısından yararlı olacaktır.
Fransız filozoflar Michel Foucault ve Jacques Derrida arasında cereyan eden Delilik tartışmasını genel hatlarıyla ortaya sermektir. Gene Fransız olan diğer bir filozof Rene Descartes’ın Meditasyonlar eseri bu tartışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bunu anlayabilmek için Descartes’ın Meditasyonlar’ı, Foucualt’nun Deliliğin Tarihi, Derrida’nın “Cogito and History of Madness” makalesi ve nihayet gene Foucault’nun “Derrida’ya Cevap” ve “Gövdem, Bu Kâğıt ve Bu Ateş” makalelerini ele almak gerekti. İhtilafa düşülen kavramlar için Meditasyonlar’ın hem Türkçedeki farklı çevirilerinden hem de İngilizce çevirisinden yararlandık.
Foucault’nun Deliliğin Tarihi adlı eserinde “Büyük Kapatılma” alt başlıklı bölümde delilerin kapatılmalarını meşru kılan düşüncenin kökeninde Kartezyen Görüş’ün ve bunun da kökeninde Meditasyonlar’da ortaya serilen akıl kavramsallaştırmasının olduğu yönlü düşünce hesaba katılınca, Meditasyonlar’ın Kartezyen Görüş’ün Manifestosu olduğu açıklık kazanmış olur. Modern Düşüncenin başlıca mimarı sayılan Descartes ve onun temel metni Meditasyonlar 20.yüzyıl felsefesinde Modernite Eleştirileri’nin teorik merkezinde yer almıştır. Bundan dolayı da çalışmamızın merkez metni Meditasyonlar’dır. Diğer yandan bu metni ve buradan doğan tartışmaları farklı bağlamlarda değerlendiren Foucualt ve Derrida’nın aynı konunun etrafında nasıl dolandıklarını görmek bir takım yöntemsel çıkarımlara ulaşmamıza da kaynaklık sağladı. Foucault Descartes’ın metnini delilerin akıl-dışına itilmelerinin teorik zemininin hazırlanışı olarak okurken, Derrida ise bu metinde deliliğin dışlanmadığını daha iyi örnekler (düş örneği gibi) uğruna ihmal edilmiş olduğunu savunur.
Böylece Çağdaş Felsefe’nin ve Modern Düşünce’nin hangi ortak temalar üzerinden nasıl farklılaştıklarını görmek günümüz felsefesinin üzerine oturduğu temelleri görmek açısından yararlı olacaktır.