Macar asıllı ünlü yazar ve şair Tibor Déry’nin en dikkat çekici eserlerinden biri olan ve İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda yazılmış üç öyküden oluşan Dev, Ülkü Tamer çevirisiyle okuyucusuyla yeniden buluşuyor.
Savaşın tüm insanlık için ortak olan acısını, karanlık Budapeşte atmosferini tasvirlerinde hissettiğimiz Tibor Déry, iri cüssesinden beklenemeyecek kadar naif bir kahramanı, kitaba ismini de veren “Dev”de masalsı bir anlatımla şekillendiriyor. “Aşk”ta, yedi yıllık mahkûmiyetin ardından eve dönüşün kaygı ve hüzünle karışık heyecanı şiirsel bir dil ile ele alınıyor. “Tuğla Duvarın Arkasında” ise yazarın vicdan azabı gibi kuvvetli bir duyguyu ele aldığı ince düşünülmüş bir yapıyı ortaya koyuyor. Ortak bir atmosfer barındıran üç öyküsünde yazar, suçlulukla masumiyet arasındaki çizgide yürüyen karakterler kurguluyor.
Geçmiş, o büyülü, o eşsiz havasıyla yeniden yaratılmalıdır.
Macar asıllı ünlü yazar ve şair Tibor Déry’nin en dikkat çekici eserlerinden biri olan ve İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda yazılmış üç öyküden oluşan Dev, Ülkü Tamer çevirisiyle okuyucusuyla yeniden buluşuyor.
Savaşın tüm insanlık için ortak olan acısını, karanlık Budapeşte atmosferini tasvirlerinde hissettiğimiz Tibor Déry, iri cüssesinden beklenemeyecek kadar naif bir kahramanı, kitaba ismini de veren “Dev”de masalsı bir anlatımla şekillendiriyor. “Aşk”ta, yedi yıllık mahkûmiyetin ardından eve dönüşün kaygı ve hüzünle karışık heyecanı şiirsel bir dil ile ele alınıyor. “Tuğla Duvarın Arkasında” ise yazarın vicdan azabı gibi kuvvetli bir duyguyu ele aldığı ince düşünülmüş bir yapıyı ortaya koyuyor. Ortak bir atmosfer barındıran üç öyküsünde yazar, suçlulukla masumiyet arasındaki çizgide yürüyen karakterler kurguluyor.
Geçmiş, o büyülü, o eşsiz havasıyla yeniden yaratılmalıdır.