
Lenin'in en önemli eserlerinden biri olan Devlet ve Devrim, Marksist devlet teorisinin sistematik bir incelemesini sunmaktadır. 1917 Ağustos-Eylül aylarında, Ekim Devrimi'nin arifesinde kaleme alınan eser, Marx ve Engels'in devlet üzerine görüşlerini derinlemesine analiz ederken, dönemin reformist ve oportünist akımlarına karşı da keskin bir eleştiri getiriyor.
Devletin tarihsel kökenlerinden sönümlenmesine uzanan geniş bir teorik çerçeve çizen Lenin, Paris Komünü deneyiminden 1905 Rus Devrimi'ne uzanan tarihsel örnekler üzerinden devlet aygıtının sınıfsal niteliğini ve proletarya diktatörlüğünün zorunluluğunu ortaya koyuyor. Özellikle kapitalizm ile komünizm arasındaki geçiş dönemi üzerine yaptığı çözümlemeler, günümüz devrimci mücadeleleri için önemli teorik araçlar sunmaktadır.
Devrimci teorinin vazgeçilmez metinlerinden biri olmaya devam eden Devlet ve Devrim sosyalizmin temel meselelerinden biri olan devlet sorununa dair kapsamlı bir kaynak niteliğindedir.
Lenin'in en önemli eserlerinden biri olan Devlet ve Devrim, Marksist devlet teorisinin sistematik bir incelemesini sunmaktadır. 1917 Ağustos-Eylül aylarında, Ekim Devrimi'nin arifesinde kaleme alınan eser, Marx ve Engels'in devlet üzerine görüşlerini derinlemesine analiz ederken, dönemin reformist ve oportünist akımlarına karşı da keskin bir eleştiri getiriyor.
Devletin tarihsel kökenlerinden sönümlenmesine uzanan geniş bir teorik çerçeve çizen Lenin, Paris Komünü deneyiminden 1905 Rus Devrimi'ne uzanan tarihsel örnekler üzerinden devlet aygıtının sınıfsal niteliğini ve proletarya diktatörlüğünün zorunluluğunu ortaya koyuyor. Özellikle kapitalizm ile komünizm arasındaki geçiş dönemi üzerine yaptığı çözümlemeler, günümüz devrimci mücadeleleri için önemli teorik araçlar sunmaktadır.
Devrimci teorinin vazgeçilmez metinlerinden biri olmaya devam eden Devlet ve Devrim sosyalizmin temel meselelerinden biri olan devlet sorununa dair kapsamlı bir kaynak niteliğindedir.