Devrim ve Aşk Devletin Dönüşü

Stok Kodu:
9786059912754
Boyut:
14x24
Sayfa Sayısı:
480
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
684,00TL
547,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 66,88TL
KARGO BEDAVA
9786059912754
1061314
Devrim ve Aşk
Devrim ve Aşk Devletin Dönüşü
547.20

Onu özlüyor,yüreği ara sıra kanıyordu. Mezarına gitmek istiyor, araya giren olaylar yüzünden buna bir türlü fırsat bulamıyordu. Sonunda bir gün boşluk bulmuş.Eşinin mezarını ziyaret etmişti. Mezarın üstüne dikilen karanfillerin solduğunu görünce: "Bakımsız kalmış." demişti içinden. Sonra kuruyan karanfilleri eliyle sökmek üzere yeltenmişti ki kökleri­nin taze ve canlı olduğunu gördü, vazgeçti. Türkcan ın hatırası olan kurt kabzalı bıçağıyla çiçeklerin kuruyan yerlerini kesti. Eşinin sözleri kulaklarında çınlıyordu:"Benim aşkım köklü bitkiler gibidir. Ucu kurusa da köklerim hep sağlam olacak." dediğini hatırladı. "Vay be gül kız! Aşkın gibi çiçeklerinde köklü." diye kendi kendine söylendi. Şehit mezarlığında bulunan arkadaşlarına dua okudu ve mezarlıktan çıktı. O gece yat­tığında bir rüyagörüyordu. Rüyasında mezarlığa gidiyor, mezarların arasından yürürken bir mezarın için­den çığlıklar geldiğini duyuyor, korkuyla irkiliyordu. Ses bir ara kesiliyor, sonra derin bir nida duyuluyordu. Dikkatli baktığında, mezar başlıktaşının üzerinde daha yirmi yaşında bir kadının adı, altında da nasıl öldürüldüğü ve hamile olduğu yazılıyordu. Bir an düşünmüş: "Bu mezarda iki kişi yatıyor. Ey Allah'ım! Çocuğu hala karnında. Bu nasıl hikmet? Onu çocuğundan ayırmadan misafir etmişsin." dedi içinden. "Sakın bu çocuğun sesi olmasın?" diye düşündü. Mezarı üstündeki yazıya baktı,oldukça eski bir ölümdü. "Olamaz! Bu kadıncağız çoktan ölmüş." dediğinde bu sefer de acılı bir çığlık duyacaktı. Bu korkuyla uyandı. Terden sırılsıklam olmuştu.

Onu özlüyor,yüreği ara sıra kanıyordu. Mezarına gitmek istiyor, araya giren olaylar yüzünden buna bir türlü fırsat bulamıyordu. Sonunda bir gün boşluk bulmuş.Eşinin mezarını ziyaret etmişti. Mezarın üstüne dikilen karanfillerin solduğunu görünce: "Bakımsız kalmış." demişti içinden. Sonra kuruyan karanfilleri eliyle sökmek üzere yeltenmişti ki kökleri­nin taze ve canlı olduğunu gördü, vazgeçti. Türkcan ın hatırası olan kurt kabzalı bıçağıyla çiçeklerin kuruyan yerlerini kesti. Eşinin sözleri kulaklarında çınlıyordu:"Benim aşkım köklü bitkiler gibidir. Ucu kurusa da köklerim hep sağlam olacak." dediğini hatırladı. "Vay be gül kız! Aşkın gibi çiçeklerinde köklü." diye kendi kendine söylendi. Şehit mezarlığında bulunan arkadaşlarına dua okudu ve mezarlıktan çıktı. O gece yat­tığında bir rüyagörüyordu. Rüyasında mezarlığa gidiyor, mezarların arasından yürürken bir mezarın için­den çığlıklar geldiğini duyuyor, korkuyla irkiliyordu. Ses bir ara kesiliyor, sonra derin bir nida duyuluyordu. Dikkatli baktığında, mezar başlıktaşının üzerinde daha yirmi yaşında bir kadının adı, altında da nasıl öldürüldüğü ve hamile olduğu yazılıyordu. Bir an düşünmüş: "Bu mezarda iki kişi yatıyor. Ey Allah'ım! Çocuğu hala karnında. Bu nasıl hikmet? Onu çocuğundan ayırmadan misafir etmişsin." dedi içinden. "Sakın bu çocuğun sesi olmasın?" diye düşündü. Mezarı üstündeki yazıya baktı,oldukça eski bir ölümdü. "Olamaz! Bu kadıncağız çoktan ölmüş." dediğinde bu sefer de acılı bir çığlık duyacaktı. Bu korkuyla uyandı. Terden sırılsıklam olmuştu.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat