Sanayi Devrimi ile başlayan teknolojikleşme süreci enformasyon çağı ve teknolojileri ile yeni bir seviye atlamıştır. Bu devrimin bir üst seviyesi olan enformasyon çağı, üretmiş olduğu iletişim teknolojileri ile bir enformasyon yarışının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Enformasyon teknolojileri, geliştirilmiş bilişim sistemleri sayesinde ve neredeyse her alanda otomasyona geçişin de kapılarını açmıştır. Buna bağlı olarak oluşan enformasyon ekonomisi aynı zamanda bir enformasyon toplumu da meydana getirmiştir.
Her şeyin enformatik bir düzlemde ilerleyip geliştiği süreç, özellikle 21.Yüzyılda geliştirilen dijital teknolojilerle yeni tanımlamaların da zeminini hazırlamıştır.
Enformasyon çağının yeni versiyon süreci olan içinde bulunduğumuz dijital çağın yeni düzeni, dijital teknolojilerin hâkimiyeti altındaki dijital toplumdur. Bu toplumda her şey data/veri olarak tanımlanmakta ve data her şeyin ölçütü olarak kabul gördüğünden giderek ‘kutsal’ bir zemine oturtulmaya çalışılmaktadır.
Bunun sonucunda ortaya çıkan ideoloji olan dataizm de datayı kutsallaştıran ve insanlığı ikna etmek için teknolojinin durmadan gelişen gücünü argüman olarak sunan ve bunu tüm insanlığa kabul ettirmeye çalışan bir ideolojidir.
Dataizm, dijital çağın bir sonucu olan dijital toplumu ikna etmek için, başta Tanrı olmak üzere, tüm dinleri yok sayarak bunu inandırıcı kılmaya çalışmaktadır ve dataizmin kullandığı teori ise var olan her şeyin data/veriden oluştuğu ve bir süre sonra öngürülen teknolojik düzeye ulaşıldığında da bu teorinin haklı çıkacağıdır.
Dataizm, dijital argümanlar kullanarak kendini ifade eden yeni bir inanç veya tekno-dindir. Bu bağlamda elinizdeki çalışma da, giderek dijital bir inanca dönüşmeye başlayan dataizmi verinin kutsallaşmasının insanlık için doğuracağı muhtemel sonuçlarıyla incelemektedir.
Sanayi Devrimi ile başlayan teknolojikleşme süreci enformasyon çağı ve teknolojileri ile yeni bir seviye atlamıştır. Bu devrimin bir üst seviyesi olan enformasyon çağı, üretmiş olduğu iletişim teknolojileri ile bir enformasyon yarışının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Enformasyon teknolojileri, geliştirilmiş bilişim sistemleri sayesinde ve neredeyse her alanda otomasyona geçişin de kapılarını açmıştır. Buna bağlı olarak oluşan enformasyon ekonomisi aynı zamanda bir enformasyon toplumu da meydana getirmiştir.
Her şeyin enformatik bir düzlemde ilerleyip geliştiği süreç, özellikle 21.Yüzyılda geliştirilen dijital teknolojilerle yeni tanımlamaların da zeminini hazırlamıştır.
Enformasyon çağının yeni versiyon süreci olan içinde bulunduğumuz dijital çağın yeni düzeni, dijital teknolojilerin hâkimiyeti altındaki dijital toplumdur. Bu toplumda her şey data/veri olarak tanımlanmakta ve data her şeyin ölçütü olarak kabul gördüğünden giderek ‘kutsal’ bir zemine oturtulmaya çalışılmaktadır.
Bunun sonucunda ortaya çıkan ideoloji olan dataizm de datayı kutsallaştıran ve insanlığı ikna etmek için teknolojinin durmadan gelişen gücünü argüman olarak sunan ve bunu tüm insanlığa kabul ettirmeye çalışan bir ideolojidir.
Dataizm, dijital çağın bir sonucu olan dijital toplumu ikna etmek için, başta Tanrı olmak üzere, tüm dinleri yok sayarak bunu inandırıcı kılmaya çalışmaktadır ve dataizmin kullandığı teori ise var olan her şeyin data/veriden oluştuğu ve bir süre sonra öngürülen teknolojik düzeye ulaşıldığında da bu teorinin haklı çıkacağıdır.
Dataizm, dijital argümanlar kullanarak kendini ifade eden yeni bir inanç veya tekno-dindir. Bu bağlamda elinizdeki çalışma da, giderek dijital bir inanca dönüşmeye başlayan dataizmi verinin kutsallaşmasının insanlık için doğuracağı muhtemel sonuçlarıyla incelemektedir.