İnternet ve bilişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle gerçekleşen enformasyon devrimi, içinde bulunduğumuz yüzyılın insanlarına yeni bir evrenin kapılarını sonuna kadar açmıştır. Siber uzay olarak isimlendirilen bu yeni evrende yaşayan insanların artık kendilerine özgü bir toplum yapısı, yeni tüketim alışkanlıkları ve hatta sınırları her geçen gün genişleyen kültürleri bile bulunmaktadır. Siber kültür, internet aracılığıyla ortaya çıkan ve gün geçtikte “ağ toplumlarında” yaşayan insanların sahip olduğu yeni bir kültür çeşididir. Dünya genelinde birbirinden oldukça farklı özellikleri olan bireyler; somut kimliklerinden sıyrılarak siber dünyada “sanal kimlikler” edinmekte, bu kimlikleri sayesinde yeni tutum ve davranışlar geliştirmektedir. Öz benliklerine yabancılaşan bireylerin profilleri, siber kültürde bir çeşit imaj göstergelerine dönüşerek bireyler, sanal topluluklar içinde yeni “sanal statü” ve “sanal kimlikler” elde etmektedir. Bu tür sanal kimlik ve sosyal sermaye de “dijital habitus” kavramıyla tanımlanmaktadır. Bu kitap; internet teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, siber kültürün ortaya çıkışı ve gelişimi, siber kültürün toplumsal yapıya etkisi, geleneksel medyadan yeni medya düzenine geçiş, metaverse ve yapay zekâ gibi pek çok başlığı içermektedir. Ayrıca kitap, siber kültür konusunu anlatan kapsayıcı bir eser olma özelliğini de taşımaktadır.
İnternet ve bilişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle gerçekleşen enformasyon devrimi, içinde bulunduğumuz yüzyılın insanlarına yeni bir evrenin kapılarını sonuna kadar açmıştır. Siber uzay olarak isimlendirilen bu yeni evrende yaşayan insanların artık kendilerine özgü bir toplum yapısı, yeni tüketim alışkanlıkları ve hatta sınırları her geçen gün genişleyen kültürleri bile bulunmaktadır. Siber kültür, internet aracılığıyla ortaya çıkan ve gün geçtikte “ağ toplumlarında” yaşayan insanların sahip olduğu yeni bir kültür çeşididir. Dünya genelinde birbirinden oldukça farklı özellikleri olan bireyler; somut kimliklerinden sıyrılarak siber dünyada “sanal kimlikler” edinmekte, bu kimlikleri sayesinde yeni tutum ve davranışlar geliştirmektedir. Öz benliklerine yabancılaşan bireylerin profilleri, siber kültürde bir çeşit imaj göstergelerine dönüşerek bireyler, sanal topluluklar içinde yeni “sanal statü” ve “sanal kimlikler” elde etmektedir. Bu tür sanal kimlik ve sosyal sermaye de “dijital habitus” kavramıyla tanımlanmaktadır. Bu kitap; internet teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, siber kültürün ortaya çıkışı ve gelişimi, siber kültürün toplumsal yapıya etkisi, geleneksel medyadan yeni medya düzenine geçiş, metaverse ve yapay zekâ gibi pek çok başlığı içermektedir. Ayrıca kitap, siber kültür konusunu anlatan kapsayıcı bir eser olma özelliğini de taşımaktadır.