“Bazı sorular karşısında en güzel cevap susmaktır” diyor filozof.
Peki, susmak neyin ifadesidir? Kabullenmenin mi, acizliğin mi, çaresizliğin mi? Ya da ben bilmiyorum demenin mi? Belki de “bana ne” demenin diğer şeklidir susmak. Eğer çaresizlik veya acziyet varsa ortada insanın yaşamsal bir sorunu olduğu tartışılmaz. Eğer olanları kabul edip boyun eğme söz konusu ise o zaman…
Hayatımızda ulaşamadığımız hayaller, doyamadığımız duygular vardır. Bu duygular bazen öyle yoğunlaşır ki acıya dönüşür. Kemirir insanın beynini, yavaş yavaş yakar yüreğini. Bu acının, bu yanmanın adı kimine göre aşk, kimine göre özlem, kimine göre sıladır. Sevgiliye kavuşamamak, sevdiklerinden koparılmak…
Serdar AYNALI “Aşk ağlatır, dert söyletir.” meselinde olduğu gibi yüreğinden diline dökülen kelimeleri ince ince işleyip derdi olanların derdine, âşık olanların aşkına dokunmak; hâl ehliyle ortak havuzda buluşmak üzere ikinci şiir kitabı Dilasa’yı okurlarına sunmuştur.
“Bazı sorular karşısında en güzel cevap susmaktır” diyor filozof.
Peki, susmak neyin ifadesidir? Kabullenmenin mi, acizliğin mi, çaresizliğin mi? Ya da ben bilmiyorum demenin mi? Belki de “bana ne” demenin diğer şeklidir susmak. Eğer çaresizlik veya acziyet varsa ortada insanın yaşamsal bir sorunu olduğu tartışılmaz. Eğer olanları kabul edip boyun eğme söz konusu ise o zaman…
Hayatımızda ulaşamadığımız hayaller, doyamadığımız duygular vardır. Bu duygular bazen öyle yoğunlaşır ki acıya dönüşür. Kemirir insanın beynini, yavaş yavaş yakar yüreğini. Bu acının, bu yanmanın adı kimine göre aşk, kimine göre özlem, kimine göre sıladır. Sevgiliye kavuşamamak, sevdiklerinden koparılmak…
Serdar AYNALI “Aşk ağlatır, dert söyletir.” meselinde olduğu gibi yüreğinden diline dökülen kelimeleri ince ince işleyip derdi olanların derdine, âşık olanların aşkına dokunmak; hâl ehliyle ortak havuzda buluşmak üzere ikinci şiir kitabı Dilasa’yı okurlarına sunmuştur.