Dilharap yahut 1890’lar İstanbul’unda seçkin bir ailenin kültürlü ve güzel kızı Mazlume, toplumsal açıdan daha düşük bir aileye görücü usulüyle gelin giderse neler olur?
Romanının kahramanı gibi kendisi de üst düzey bir aileye doğan, Ahmet Vefik Paşa’nın torunu Fatma Fahrünnisa Hanım, 1896 güzünden 1897 ilkbaharına kadar Hanımlara Mahsus Gazete’de tefrika edilen romanında, kendini istemediği ve neden olmadığı bir zoraki evlilik içinde bulan Mazlume’nin bir yandan bir kadın olarak itibarını korurken bir yandan da bu gönül yıkıcı evlilikten kurtulma mücadelesini anlatıyor.
Her şey geride kaldıktan sonra, Mazlume anlatıcıdan kendi hikayesini bir roman haline getirmesini ve böylece bir tür zor evliliklerde sağ kalma rehberi oluşturmayı hedefliyor.
Dilharap, Türkçe edebiyatta iç monolog tekniğini kullanan ilk metinlerden biri.
Dilharap yahut 1890’lar İstanbul’unda seçkin bir ailenin kültürlü ve güzel kızı Mazlume, toplumsal açıdan daha düşük bir aileye görücü usulüyle gelin giderse neler olur?
Romanının kahramanı gibi kendisi de üst düzey bir aileye doğan, Ahmet Vefik Paşa’nın torunu Fatma Fahrünnisa Hanım, 1896 güzünden 1897 ilkbaharına kadar Hanımlara Mahsus Gazete’de tefrika edilen romanında, kendini istemediği ve neden olmadığı bir zoraki evlilik içinde bulan Mazlume’nin bir yandan bir kadın olarak itibarını korurken bir yandan da bu gönül yıkıcı evlilikten kurtulma mücadelesini anlatıyor.
Her şey geride kaldıktan sonra, Mazlume anlatıcıdan kendi hikayesini bir roman haline getirmesini ve böylece bir tür zor evliliklerde sağ kalma rehberi oluşturmayı hedefliyor.
Dilharap, Türkçe edebiyatta iç monolog tekniğini kullanan ilk metinlerden biri.