“Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şimdi şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık!” diye de ilâve ederler” (Mülk, 10).
Bu çalışmada, Kur'ân'daki düşünme çeşitlerinden olan, “tedebbür, tezekkür, teakkul, tefekkür ve tefekkuh” konuları din eğitimi açısından ele alınarak incelenmeye çalışılmıştır. Aklın temel fonksiyonu ve vazifesi düşünme, ürünü ise düşüncedir. Bu fonksiyonu çalıştırılmayan aklın insana hiçbir faydası yoktur. Bireyin ve toplumun nefsin esaretinden, şeytanın kulluğundan ve cehaletin karanlığından, insanlığın kinden, düşmanlıktan ve kan kokusundan kurtulması için aklın Yüce Allah'ın kelâmı olan Kur'ân ve kâinat kitabıyla buluşturulması gerekmektedir.
Öyleyse, aklın Yüce Allah'a uzanan kanalının “zikir”, kâinata uzanan kanalının da “tefekkür” olduğunu söyleyebiliriz.
“Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şimdi şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık!” diye de ilâve ederler” (Mülk, 10).
Bu çalışmada, Kur'ân'daki düşünme çeşitlerinden olan, “tedebbür, tezekkür, teakkul, tefekkür ve tefekkuh” konuları din eğitimi açısından ele alınarak incelenmeye çalışılmıştır. Aklın temel fonksiyonu ve vazifesi düşünme, ürünü ise düşüncedir. Bu fonksiyonu çalıştırılmayan aklın insana hiçbir faydası yoktur. Bireyin ve toplumun nefsin esaretinden, şeytanın kulluğundan ve cehaletin karanlığından, insanlığın kinden, düşmanlıktan ve kan kokusundan kurtulması için aklın Yüce Allah'ın kelâmı olan Kur'ân ve kâinat kitabıyla buluşturulması gerekmektedir.
Öyleyse, aklın Yüce Allah'a uzanan kanalının “zikir”, kâinata uzanan kanalının da “tefekkür” olduğunu söyleyebiliriz.