Bu çalışmada, 21. Yüzyıldan itibaren Türkiye’de ortaya çıkan ve şifa uygulamalarıyla dikkat çeken Gerçek Tıp hareketinin dinî ve spiritüel yönü incelenmektedir. Araştırma, güncelliğini koruyan Gerçek Tıp ekolünün İslami kaynaklara ve özellikle Tıbb-ı Nebevi’ye referanslarına rağmen, uygulamaları ve söylemleriyle Yeni Çağ hareketlerinin kavramsal repertuvarından faydalandığını göstermektedir.
Karşılaştırmalı bir çerçeveye sahip araştırma, nitel durum çalışması modeline uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın ilk bölümünde sağlık, din ve sosyoloji ekseninde şekillenen kavramsal çerçeve içinde incelenmiştir. İkinci bölümde araştırmanın temelini oluşturan yeni sosyal hareketler ve Yeni Çağ kuramsal çerçevelerinin yanı sıra Ulrich Beck’in “risk toplumu” ve Anthony Giddens’ın “geç modernite” ile modernliğin bir “ezici makine” olarak kuramsal tasviri yapılmıştır. Betimleme safhası, modern düşünceye ve modern yaşam tarzına yönelik eleştiri ve hoşnutsuzlukların insan bedeni ve sağlığı üzerinden tepkisel olarak ortaya çıkan ve benliği merkeze alan yeni düşünce ve yaşam tarzının sosyal dinamiklerinin analiziyle sürmüştür. Saha araştırması safhasında ise üç katmanlı yapısıyla gevşek bir networke sahip hareketin lokomotif katmanı olan birinci halkadan toplam 24 kişiyle bireysel-derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Odak grup görüşmeleri de dâhil edildiğinde, katılan görüşmeci sayısı toplamda 75 olmuştur. Araştırmanın sosyokültürel ve sosyoekonomik özelliklerinin ele alındığı üçüncü bölümü ile epistemolojik temeli ve dinî argümanlarının tartışıldığı dördüncü bölümü, saha çalışmasından elde edilen verilerin analizine, değerlendirilmesine ve yorumlanmasına ayrılmıştır.
Bu çalışmada, 21. Yüzyıldan itibaren Türkiye’de ortaya çıkan ve şifa uygulamalarıyla dikkat çeken Gerçek Tıp hareketinin dinî ve spiritüel yönü incelenmektedir. Araştırma, güncelliğini koruyan Gerçek Tıp ekolünün İslami kaynaklara ve özellikle Tıbb-ı Nebevi’ye referanslarına rağmen, uygulamaları ve söylemleriyle Yeni Çağ hareketlerinin kavramsal repertuvarından faydalandığını göstermektedir.
Karşılaştırmalı bir çerçeveye sahip araştırma, nitel durum çalışması modeline uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın ilk bölümünde sağlık, din ve sosyoloji ekseninde şekillenen kavramsal çerçeve içinde incelenmiştir. İkinci bölümde araştırmanın temelini oluşturan yeni sosyal hareketler ve Yeni Çağ kuramsal çerçevelerinin yanı sıra Ulrich Beck’in “risk toplumu” ve Anthony Giddens’ın “geç modernite” ile modernliğin bir “ezici makine” olarak kuramsal tasviri yapılmıştır. Betimleme safhası, modern düşünceye ve modern yaşam tarzına yönelik eleştiri ve hoşnutsuzlukların insan bedeni ve sağlığı üzerinden tepkisel olarak ortaya çıkan ve benliği merkeze alan yeni düşünce ve yaşam tarzının sosyal dinamiklerinin analiziyle sürmüştür. Saha araştırması safhasında ise üç katmanlı yapısıyla gevşek bir networke sahip hareketin lokomotif katmanı olan birinci halkadan toplam 24 kişiyle bireysel-derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Odak grup görüşmeleri de dâhil edildiğinde, katılan görüşmeci sayısı toplamda 75 olmuştur. Araştırmanın sosyokültürel ve sosyoekonomik özelliklerinin ele alındığı üçüncü bölümü ile epistemolojik temeli ve dinî argümanlarının tartışıldığı dördüncü bölümü, saha çalışmasından elde edilen verilerin analizine, değerlendirilmesine ve yorumlanmasına ayrılmıştır.