Din…
Üç harfli, tek hece bir kelime.
Söylenmesi ve akılda kalması kolay ancak asla sıradan, alelade, önemsiz, değersiz, lüzumsuz bir kavram değil. Günlük hayatın en yerleşik, en sık duyulan, en çok konuşulan kavramlarından biri. Tarihin en eski ve en köklü kavramlarından biri olarak insanlık kadar yaşlı. Bir diğer deyişle, insanın yeryüzü serüveninin başlangıcına kadar gider yaşı. Dün her yerde vardı, bugün de var ve insanın yeryüzü varlığı sürdüğü sürece var olamaya devam edeceğinden şüphemiz olmasın. Her yeni nesil onu konuşmaya, tartışmaya devam edecek. Din dediğimizde, insanın nefes aldığı, varlık belirtisi gösterdiği her yerde adeta bir ışık, bir gölge gibi onu takip eden, tüm zamanlarda ona yoldaş olmuş bir kavramdan bahsediyoruz.
Din…
Üç harfli, tek hece bir kelime.
Söylenmesi ve akılda kalması kolay ancak asla sıradan, alelade, önemsiz, değersiz, lüzumsuz bir kavram değil. Günlük hayatın en yerleşik, en sık duyulan, en çok konuşulan kavramlarından biri. Tarihin en eski ve en köklü kavramlarından biri olarak insanlık kadar yaşlı. Bir diğer deyişle, insanın yeryüzü serüveninin başlangıcına kadar gider yaşı. Dün her yerde vardı, bugün de var ve insanın yeryüzü varlığı sürdüğü sürece var olamaya devam edeceğinden şüphemiz olmasın. Her yeni nesil onu konuşmaya, tartışmaya devam edecek. Din dediğimizde, insanın nefes aldığı, varlık belirtisi gösterdiği her yerde adeta bir ışık, bir gölge gibi onu takip eden, tüm zamanlarda ona yoldaş olmuş bir kavramdan bahsediyoruz.