Emevî Devleti’ni kanlı bir darbe ile iktidardan uzaklaştıran Abbasoğulları 750 tarihinde kendi hanedanlarının adıyla Abbâsî Devleti’ni kurdular. Bu yeni devletin ilk iki halifesi Ebü’l-Abbas es-Seffah (750-754) ve Ebû Cafer el-Mansur (754-775) kurucu halifeler oldular. Her iki halife de önce kendileri adına darbe yapan ve iktidarlarını kendilerine ikram edenleri suikastlar tertipleyerek ortadan kaldırdılar. Ele geçirdikleri devletin meşruiyetini kanıtlamak için kendilerini Allah’ın yeryüzündeki gölgesi ilan ettiler. Bu devleti kurmak üzere kendilerini Allah’ın görevlendirdiğini ve Hz. Peygamber’in asıl varislerinin kendileri olduğunu ilan ettiler. Mansur Bağdat’ı yaptırdıktan sonra başkenti Bağdat’a taşıdı. Şiiler başta olmak üzere isyana kalkışan bütün grupları sert bir şekilde bastırdılar. Muhammed el-Mehdi (775-785) siyasi istikrarı büyük ölçüde sağlanmış yeni devlete sorunsuz halife oldu. Onun dönemi devlete küsen geniş halk kitlelerinin yaralarının sarıldığı, devletle barıştıkları bir dönem oldu. Abbâsîler’in zirve dönemleri Halife Harun Reşid (786-809) ile başladı. Devlet artık siyasi, ekonomik, iç istikrar ve dinî duyarlılıklar adına güç ve kudretinin zirvesindeydi. Hârun Reşid’ten sonra Me’mun (813-833), Mu’tasım
(833-842) ve Vâsık (842-847) dönemlerinde Mutezile mezhebi devletin resmi mezhebi ilan edildi. Buna itirazı olanlar cezalandırıldı. Bu halifeler devletin resmi mezhebine karşı olan ilim adamlarını devlete karşı gelmekle suçladılar. Onlara ağır zulümler, işkenceler yaptılar. Mihne dönemi adı verilen bu dönem Halife I. Mütevekkil (847-861)
döneminde sona erdi. Bundan sonra Abbâsî Devleti gerileme ve yıkılış sürecine girdi. İslâm medeniyetine önemli katkılar sunduğu günler geride kaldı. Bağdat hilafeti devlete egemen olan başka milletlerin kuklasına dönüştü. Uzun yıllarca iç savaşlarla ve ayrılıkçı güçlerle uğraştı. En sonunda 1258 yılında Moğollar tarafından yıkılarak tarih sahnesinden
kalktılar.
Emevî Devleti’ni kanlı bir darbe ile iktidardan uzaklaştıran Abbasoğulları 750 tarihinde kendi hanedanlarının adıyla Abbâsî Devleti’ni kurdular. Bu yeni devletin ilk iki halifesi Ebü’l-Abbas es-Seffah (750-754) ve Ebû Cafer el-Mansur (754-775) kurucu halifeler oldular. Her iki halife de önce kendileri adına darbe yapan ve iktidarlarını kendilerine ikram edenleri suikastlar tertipleyerek ortadan kaldırdılar. Ele geçirdikleri devletin meşruiyetini kanıtlamak için kendilerini Allah’ın yeryüzündeki gölgesi ilan ettiler. Bu devleti kurmak üzere kendilerini Allah’ın görevlendirdiğini ve Hz. Peygamber’in asıl varislerinin kendileri olduğunu ilan ettiler. Mansur Bağdat’ı yaptırdıktan sonra başkenti Bağdat’a taşıdı. Şiiler başta olmak üzere isyana kalkışan bütün grupları sert bir şekilde bastırdılar. Muhammed el-Mehdi (775-785) siyasi istikrarı büyük ölçüde sağlanmış yeni devlete sorunsuz halife oldu. Onun dönemi devlete küsen geniş halk kitlelerinin yaralarının sarıldığı, devletle barıştıkları bir dönem oldu. Abbâsîler’in zirve dönemleri Halife Harun Reşid (786-809) ile başladı. Devlet artık siyasi, ekonomik, iç istikrar ve dinî duyarlılıklar adına güç ve kudretinin zirvesindeydi. Hârun Reşid’ten sonra Me’mun (813-833), Mu’tasım
(833-842) ve Vâsık (842-847) dönemlerinde Mutezile mezhebi devletin resmi mezhebi ilan edildi. Buna itirazı olanlar cezalandırıldı. Bu halifeler devletin resmi mezhebine karşı olan ilim adamlarını devlete karşı gelmekle suçladılar. Onlara ağır zulümler, işkenceler yaptılar. Mihne dönemi adı verilen bu dönem Halife I. Mütevekkil (847-861)
döneminde sona erdi. Bundan sonra Abbâsî Devleti gerileme ve yıkılış sürecine girdi. İslâm medeniyetine önemli katkılar sunduğu günler geride kaldı. Bağdat hilafeti devlete egemen olan başka milletlerin kuklasına dönüştü. Uzun yıllarca iç savaşlarla ve ayrılıkçı güçlerle uğraştı. En sonunda 1258 yılında Moğollar tarafından yıkılarak tarih sahnesinden
kalktılar.