Din ve Düşüncelerde Sözlerin Derinliği

Stok Kodu:
9786259428888
Boyut:
13.5x21.5
Sayfa Sayısı:
368
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%27 indirimli
308,00TL
224,84TL
Taksitli fiyat: 9 x 27,48TL
9786259428888
1329189
Din ve Düşüncelerde Sözlerin Derinliği
Din ve Düşüncelerde Sözlerin Derinliği
224.84

Bak kardeşim seni beni yaratan bu âlemi var edenin adı Arapçada Allah’tır. Bunun dışında değişik toplumlarda değişik isimlerle bilinir ve anılır. Farsçada rab, Arapçada Allah, Hu da, Mevla ve Hakk olarak anılır. Doksan dokuz ismi denilerek bahsedilenler ise yaratana izafe edilen sıfatlarıdır.
Allah yaratan var eden güç olduğuna göre onun kendisinin bir inancı, dini ve tek bir dili de yoktur. Bu âlemde yer alan toplumların konuştukları lisanların içinde özel olan ve kutsal olanı da yoktur. Allah’ın da tek bir dili yoktur o bütün dilleri bilendir.
Her toplum kullanıp konuştukları lisanları ile anlaşırlar iman ederler. Başka toplumlar ile de lisanları arasındaki irtibatla münasebetler kurarlar. Türklerde de geçmişten günümüze tek tanrı inancına bağlı olarak Allah adı karşılığı olarak Tanrı bilinerek gelmiştir. Türklerde yaratanın gerçek adı tanrıdır.
Tarikat ve dinci cemaatlerin şarlatanlıklarına aldanan müritleri dini açıdan tamamen zır cahildirler. Bu gibi oluşumlar müritlerinin sırtından kazandıkları ve onları sömürdükleri ile din tüccarlığı yaparak zenginleşen manata tapan yozlaşmış kimselerdir. Bütün bildikleri din maskesi ile din cahili insanları maddi yönden sömürmektir.
Din bütün toplumlar için vardır. İnanç ve imanın ana şartı da Adalet, Liyakat, Emanet, Maslahat ve Meşverettir. Bu şartlara uymak İslam’ı yaşamaktır. Eğer toplumda bu şartlar tam uygulanmıyorsa orada gerçek din inancı da yaşanmıyor demektir.

Bak kardeşim seni beni yaratan bu âlemi var edenin adı Arapçada Allah’tır. Bunun dışında değişik toplumlarda değişik isimlerle bilinir ve anılır. Farsçada rab, Arapçada Allah, Hu da, Mevla ve Hakk olarak anılır. Doksan dokuz ismi denilerek bahsedilenler ise yaratana izafe edilen sıfatlarıdır.
Allah yaratan var eden güç olduğuna göre onun kendisinin bir inancı, dini ve tek bir dili de yoktur. Bu âlemde yer alan toplumların konuştukları lisanların içinde özel olan ve kutsal olanı da yoktur. Allah’ın da tek bir dili yoktur o bütün dilleri bilendir.
Her toplum kullanıp konuştukları lisanları ile anlaşırlar iman ederler. Başka toplumlar ile de lisanları arasındaki irtibatla münasebetler kurarlar. Türklerde de geçmişten günümüze tek tanrı inancına bağlı olarak Allah adı karşılığı olarak Tanrı bilinerek gelmiştir. Türklerde yaratanın gerçek adı tanrıdır.
Tarikat ve dinci cemaatlerin şarlatanlıklarına aldanan müritleri dini açıdan tamamen zır cahildirler. Bu gibi oluşumlar müritlerinin sırtından kazandıkları ve onları sömürdükleri ile din tüccarlığı yaparak zenginleşen manata tapan yozlaşmış kimselerdir. Bütün bildikleri din maskesi ile din cahili insanları maddi yönden sömürmektir.
Din bütün toplumlar için vardır. İnanç ve imanın ana şartı da Adalet, Liyakat, Emanet, Maslahat ve Meşverettir. Bu şartlara uymak İslam’ı yaşamaktır. Eğer toplumda bu şartlar tam uygulanmıyorsa orada gerçek din inancı da yaşanmıyor demektir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat