Son iki yüzyıldır Müslümanlar din, şeriat ve fıkhın mahiyeti ve bunların bireysel ve toplumsal hayattaki işlevi konusunda bir teori üretemedikleri için tabiri caizse el yordamıyla yol alıyorlar. Siyasal İslamcılık, selefilik ve radikal diğer eğilim ve savrulmalar da yine bu teorisizlik ve yöntemsizlik halinin sonuçları gibi gözüküyor. Bu süreçte fıkha dair çok şey söylendi, güncel meselelere dair birçok fetva verildi. Elbette bunlar küçümsenecek şeyler değil; ama önemli ve doğru olan, fıkhî çözümlerin/fetvaların, bir çırpıda ve palyatif bir şekilde ortaya konulması değil, bunların sağlam bir zihni/entellektüel arka plan, bir teorik çerçeve, bir fıkıh mantığı ve tekniğinden hareketle sistemli ve tutarlı bir şekilde oluşturulmasıdır.
Özellikle usul konusunda olmak üzere çeşitli sempozyumlarda çok sayıda bilimsel bildiri sundum. Birçok akademisyen arkadaşım her biri farklı bir sempozyum kitabında dağınık bir şekilde yer alan bu yazıların bir araya getirilerek yayımlanmasının özellikle naslara ve geleneğe yaklaşım konusunda sağlıklı bir bakış ve bilinç oluşturma noktasında çok yararlı olacağını sürekli olarak bana hatırlattılar. Sonunda bu yazıları konularına göre tasnif edip birkaç kitap halinde yayımlamanın yararlı olacağına ben de kanaat getirdim. Bu kitapta özellikle usul konularına dair olan makale ve bildirileri bir araya getirdim. Bu meyanda fıkıh usulünün mahiyeti, yöntem sorunu, tarihselliğin riskleri, anlam-yorum farkı, din-fıkıh ilişkisi ve mezhebin işlevi gibi konuları işleyen yazılar seçildi. Bu kitabın fıkıh ve fıkıh usulüyle ilgilenenlere; özellikle naslara ve geleneğe yaklaşımda sağlıklı zihniyetin ne olduğu konusunda bir arayış içinde olanlara faydalı olacağını ümit ediyoruz.
Son iki yüzyıldır Müslümanlar din, şeriat ve fıkhın mahiyeti ve bunların bireysel ve toplumsal hayattaki işlevi konusunda bir teori üretemedikleri için tabiri caizse el yordamıyla yol alıyorlar. Siyasal İslamcılık, selefilik ve radikal diğer eğilim ve savrulmalar da yine bu teorisizlik ve yöntemsizlik halinin sonuçları gibi gözüküyor. Bu süreçte fıkha dair çok şey söylendi, güncel meselelere dair birçok fetva verildi. Elbette bunlar küçümsenecek şeyler değil; ama önemli ve doğru olan, fıkhî çözümlerin/fetvaların, bir çırpıda ve palyatif bir şekilde ortaya konulması değil, bunların sağlam bir zihni/entellektüel arka plan, bir teorik çerçeve, bir fıkıh mantığı ve tekniğinden hareketle sistemli ve tutarlı bir şekilde oluşturulmasıdır.
Özellikle usul konusunda olmak üzere çeşitli sempozyumlarda çok sayıda bilimsel bildiri sundum. Birçok akademisyen arkadaşım her biri farklı bir sempozyum kitabında dağınık bir şekilde yer alan bu yazıların bir araya getirilerek yayımlanmasının özellikle naslara ve geleneğe yaklaşım konusunda sağlıklı bir bakış ve bilinç oluşturma noktasında çok yararlı olacağını sürekli olarak bana hatırlattılar. Sonunda bu yazıları konularına göre tasnif edip birkaç kitap halinde yayımlamanın yararlı olacağına ben de kanaat getirdim. Bu kitapta özellikle usul konularına dair olan makale ve bildirileri bir araya getirdim. Bu meyanda fıkıh usulünün mahiyeti, yöntem sorunu, tarihselliğin riskleri, anlam-yorum farkı, din-fıkıh ilişkisi ve mezhebin işlevi gibi konuları işleyen yazılar seçildi. Bu kitabın fıkıh ve fıkıh usulüyle ilgilenenlere; özellikle naslara ve geleneğe yaklaşımda sağlıklı zihniyetin ne olduğu konusunda bir arayış içinde olanlara faydalı olacağını ümit ediyoruz.