Allah peygamberimizi Kur’an’ın dili kıldı. Kur’an O’nun diliyle konuştu. O,sadece ayetleri perdenin arkasından alıp önüne koyan biri değildi. Dolayısıyla vefat eden peygamber ayetleri perdenin arkasından alıp önüne koyan kısmıyla vefat etti. Ama peygamberimiz aynı zamanda, insanlara ayetleri açıklayan, icra eden, ayetler hakkında sağa sola kayanları toparlayandı.
Öyleyse hayat devam ettikçe kıyamete kadar bu ikinci fonksiyonun devamı şarttır.
Allah(c.c.) ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem den(as) Peygamber efendimize (saa) gelene kadar elçisiz/öndersiz/hüccetsiz/halifesiz bırakmadığı yeryüzünü, son elçisinin vefatından sonra hüccetsiz bırakması düşünülebilir mi?
Kıyamete kadar peygamberin ikinci fonksiyonunun yine bir eli Allah’ta olan; adil, hakkı gözeten, günaha, harama asla kayma ihtimali olmayan masum birisi tarafından icra edilmesi gerekir.
Kitap aynı kitaptır. Disiplinlerine riayet edersek imanımızı, etmezsek küfrümüzü artırır. Kitapla amel ettiğimizi iddia etsek dahi….(!)
Allah peygamberimizi Kur’an’ın dili kıldı. Kur’an O’nun diliyle konuştu. O,sadece ayetleri perdenin arkasından alıp önüne koyan biri değildi. Dolayısıyla vefat eden peygamber ayetleri perdenin arkasından alıp önüne koyan kısmıyla vefat etti. Ama peygamberimiz aynı zamanda, insanlara ayetleri açıklayan, icra eden, ayetler hakkında sağa sola kayanları toparlayandı.
Öyleyse hayat devam ettikçe kıyamete kadar bu ikinci fonksiyonun devamı şarttır.
Allah(c.c.) ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem den(as) Peygamber efendimize (saa) gelene kadar elçisiz/öndersiz/hüccetsiz/halifesiz bırakmadığı yeryüzünü, son elçisinin vefatından sonra hüccetsiz bırakması düşünülebilir mi?
Kıyamete kadar peygamberin ikinci fonksiyonunun yine bir eli Allah’ta olan; adil, hakkı gözeten, günaha, harama asla kayma ihtimali olmayan masum birisi tarafından icra edilmesi gerekir.
Kitap aynı kitaptır. Disiplinlerine riayet edersek imanımızı, etmezsek küfrümüzü artırır. Kitapla amel ettiğimizi iddia etsek dahi….(!)