Dinmeyen Fırtına: Zeki Sarıhan’a Armağan

Stok Kodu:
9786256822399
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
302
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%13 indirimli
220,00TL
191,40TL
Taksitli fiyat: 9 x 23,39TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786256822399
1315462
Dinmeyen Fırtına: Zeki Sarıhan’a Armağan
Dinmeyen Fırtına: Zeki Sarıhan’a Armağan
191.40

Kitabıma, bütün okuyucuların içtenlikle yanıt vermesini istediğim şöyle bir soruyla başlamak istiyorum: Aydın deyince ne anlıyoruz? Böyle temel bir soru karşısında çoğumuzun zihninde “ülkenin sorunlarına çözüm bulmaya çalışan, halka yol gösteren okumuş insanlar canlanır”. Oysa bu tanım, gerçeğin yalnızca küçük bir kısmını karşılar. Hepimizin dertleri ortakmış, hepimiz aynı ihtiyaçları paylaşıyormuşuz gibi bir ön kabule dayanır. Gerçekte bakıldığında, emek yoluyla geçimini sağlayan geniş toplum kesimlerinin aydınlardan umudunu yitirmiş olmasının altında, söz konusu tanımın nesnel gerçeklikle uyuşmazlığı yatmaktadır. Toplumu işlevsel olarak bütünleşmiş parçalardan oluşan bir bütün olarak düşündüğümüz, böyle düşünmeye alıştırıldığımız için aydınların halka yabancılaşmasını aydının kendisinden kaynaklanan bir sorun olarak değerlendirme eğilimindeyizdir. Gerçek şu ki, aydın tanımı, sınıfsal boyut kazanmış toplumsal-gerçekçi bir temel içinde anlam kazanmaktadır. “Kendisini toplumun sorunlarına çözüm bulmaya adayan okumuş kişi” tanımındaki yetersizliği böylesine gerçekçi bir toplumsal zemine basarak aşabiliriz.

Kitabıma, bütün okuyucuların içtenlikle yanıt vermesini istediğim şöyle bir soruyla başlamak istiyorum: Aydın deyince ne anlıyoruz? Böyle temel bir soru karşısında çoğumuzun zihninde “ülkenin sorunlarına çözüm bulmaya çalışan, halka yol gösteren okumuş insanlar canlanır”. Oysa bu tanım, gerçeğin yalnızca küçük bir kısmını karşılar. Hepimizin dertleri ortakmış, hepimiz aynı ihtiyaçları paylaşıyormuşuz gibi bir ön kabule dayanır. Gerçekte bakıldığında, emek yoluyla geçimini sağlayan geniş toplum kesimlerinin aydınlardan umudunu yitirmiş olmasının altında, söz konusu tanımın nesnel gerçeklikle uyuşmazlığı yatmaktadır. Toplumu işlevsel olarak bütünleşmiş parçalardan oluşan bir bütün olarak düşündüğümüz, böyle düşünmeye alıştırıldığımız için aydınların halka yabancılaşmasını aydının kendisinden kaynaklanan bir sorun olarak değerlendirme eğilimindeyizdir. Gerçek şu ki, aydın tanımı, sınıfsal boyut kazanmış toplumsal-gerçekçi bir temel içinde anlam kazanmaktadır. “Kendisini toplumun sorunlarına çözüm bulmaya adayan okumuş kişi” tanımındaki yetersizliği böylesine gerçekçi bir toplumsal zemine basarak aşabiliriz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat