Ticaret, çağlar boyunca temel bir iktisadi faaliyet olmasının yanı sıra sosyal ve politik meselelerin de odağında olan çok boyutlu bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda İpek Yolu tarih boyunca özelde İpeğin ve/veya baharatın genelde ise ticari malların doğudan batıya doğru serüveninin adıdır. Bu bağlamda İpek yolu sadece bu malların değil aynı zamanda kültürün, sanatın, felsefenin, bilginin ve hatta bilgelerin seyahat ettiği bir yoldur. Bu yol sayesinde doğu ve batı arasında kurulan köprüler ile bilginin geniş coğrafyalara yayılmıştır. Özellikle matbaa gibi radikal gelişmeleri ortaya çıkmasına yol açmıştır. Böylelikle esasen, zenginliklerin artmasına ve yaşam standartlarının gelişmesine yol açmıştır. Bu nedenle, ipek yolu yüzyıllar boyunca önemini korumuş, oldukça önemli ve bilinen en eski ticaret yolundan birisidir. Zaman içerisinde üretim merkezleri ve buna bağlı olarak ticaretin yolları yerine deniz yolları da kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle Sanayi devrimi sonrası üretim merkezi batıya kayarak, ticaret akımlarının da yön değiştirmesine neden olmuştur. Son yüzyılda yaşanan teknolojideki ilerlemeler ile birlikte dijital merkezli yeni ticaret yolları keşfedilmeye başlanmıştır. Böylelikle dünyada küreselleşme eğilimleri de hız kazanmıştır. Artan küreselleşme ile birlikte her alanda ekonomik ilişkiler geçen yıllara göre daha da önemli hale gelmektedir. Bu nedenle Çin'in yeniden gündeme getirdiği “Bir Yol Bir Kuşak” ya da “Kuşak ve Yol” Projesi, Tarihi İpek Yolu'nun yeniden diriltilerek, karayolu, demiryolu ve denizyolu ağlarıyla doğu ekonomilerini birbirine bağlamayı hedefleyen dev bir projedir. Bu proje ile özelde Türk Cumhuriyetleri ve Türkiye olmak üzere genelde Asya, Afrika ve Latin Amerika'da bulunan gelişmekte olan ülkelerin kalkınma ve dünya ile bütünleşme çabalarına büyük katkı sağlama potansiyeline sahip olduğu görülmektedir.
Bu kitabın Yeni İpek Yolu ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ekseninde gerçekleştirilecek akademik çalışmalara ve politika belgelerine rehberlik etmesini ve bir nebze de konuya ilgi duyanlara farklı bir bakış açısı kazandırmasını ümit ediyoruz.
Ticaret, çağlar boyunca temel bir iktisadi faaliyet olmasının yanı sıra sosyal ve politik meselelerin de odağında olan çok boyutlu bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda İpek Yolu tarih boyunca özelde İpeğin ve/veya baharatın genelde ise ticari malların doğudan batıya doğru serüveninin adıdır. Bu bağlamda İpek yolu sadece bu malların değil aynı zamanda kültürün, sanatın, felsefenin, bilginin ve hatta bilgelerin seyahat ettiği bir yoldur. Bu yol sayesinde doğu ve batı arasında kurulan köprüler ile bilginin geniş coğrafyalara yayılmıştır. Özellikle matbaa gibi radikal gelişmeleri ortaya çıkmasına yol açmıştır. Böylelikle esasen, zenginliklerin artmasına ve yaşam standartlarının gelişmesine yol açmıştır. Bu nedenle, ipek yolu yüzyıllar boyunca önemini korumuş, oldukça önemli ve bilinen en eski ticaret yolundan birisidir. Zaman içerisinde üretim merkezleri ve buna bağlı olarak ticaretin yolları yerine deniz yolları da kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle Sanayi devrimi sonrası üretim merkezi batıya kayarak, ticaret akımlarının da yön değiştirmesine neden olmuştur. Son yüzyılda yaşanan teknolojideki ilerlemeler ile birlikte dijital merkezli yeni ticaret yolları keşfedilmeye başlanmıştır. Böylelikle dünyada küreselleşme eğilimleri de hız kazanmıştır. Artan küreselleşme ile birlikte her alanda ekonomik ilişkiler geçen yıllara göre daha da önemli hale gelmektedir. Bu nedenle Çin'in yeniden gündeme getirdiği “Bir Yol Bir Kuşak” ya da “Kuşak ve Yol” Projesi, Tarihi İpek Yolu'nun yeniden diriltilerek, karayolu, demiryolu ve denizyolu ağlarıyla doğu ekonomilerini birbirine bağlamayı hedefleyen dev bir projedir. Bu proje ile özelde Türk Cumhuriyetleri ve Türkiye olmak üzere genelde Asya, Afrika ve Latin Amerika'da bulunan gelişmekte olan ülkelerin kalkınma ve dünya ile bütünleşme çabalarına büyük katkı sağlama potansiyeline sahip olduğu görülmektedir.
Bu kitabın Yeni İpek Yolu ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ekseninde gerçekleştirilecek akademik çalışmalara ve politika belgelerine rehberlik etmesini ve bir nebze de konuya ilgi duyanlara farklı bir bakış açısı kazandırmasını ümit ediyoruz.