Eski Türk Edebiyatı, yaklaşık yedi yüzyıllık bir dönemi kapsayan, yetiştirdikleri edebî şahsiyetleri ve ürünleri itibarıyla Türk Edebiyatının önemli bir dönemini oluşturmaktadır.
Çalışmamıza esas teşkil eden Divan şairlerimizin aldıkları mahlaslar ve buna bağlı olarak ortaya çıkan mahlas-nâme geleneği de Eski Türk Edebiyatını başka bir açıdan görme amacını gütmektedir.
Kültürümüzün önemli bir cephesini oluşturan ad verme veya ad koyma geleneği, milletimizin tarih sahnesine çıkmasından itibaren çeşitli etkilenme ve değişmelerle birlikte günümüze kadar gelmiştir. Esas itibarıyla mahlas verme veya mahlas alma geleneğini bu ad verme geleneği ile ilgili kılmak veya bağdaştırmak mümkündür.
Eski Türk Edebiyatı, yaklaşık yedi yüzyıllık bir dönemi kapsayan, yetiştirdikleri edebî şahsiyetleri ve ürünleri itibarıyla Türk Edebiyatının önemli bir dönemini oluşturmaktadır.
Çalışmamıza esas teşkil eden Divan şairlerimizin aldıkları mahlaslar ve buna bağlı olarak ortaya çıkan mahlas-nâme geleneği de Eski Türk Edebiyatını başka bir açıdan görme amacını gütmektedir.
Kültürümüzün önemli bir cephesini oluşturan ad verme veya ad koyma geleneği, milletimizin tarih sahnesine çıkmasından itibaren çeşitli etkilenme ve değişmelerle birlikte günümüze kadar gelmiştir. Esas itibarıyla mahlas verme veya mahlas alma geleneğini bu ad verme geleneği ile ilgili kılmak veya bağdaştırmak mümkündür.