Doğadaki Düzeni Keşfetmek Linnaeus’tan E.O. Wilson’a Doğa Tarihi Geleneği
Doğa tarihi, on sekizinci yüzyılın ortalarında bir disiplin olarak ortaya çıkışından bu yana yaşam bilimlerinin merkezinde yer aldı. Hayatın temel düzenleyici teorisi olan evrim düşüncesinin ortaya çıkmasına öncülük etti ve bugün de etkileyici düzeyde pratik değere sahip, önemli bir bilim dalı olmaya devam ediyor. Bunların yanı sıra ekoloji, tarım, tıp ve çevre bilimleri gibi ileri çalışmalardaki merkezî rolü nedeniyle büyük boyutlu bir popüler ilginin de odağında.
Paul L. Farber, Doğadaki Düzeni Keşfetmek adlı bu eserinde Aydınlanma’dan bu yana doğa tarihi geleneğinin izini sürüyor ve onun, yaşam bilimleri çatısı altındaki diğer araştırma alanlarıyla ilişkisi üzerine kafa yoruyor. Genel okuyucu kitlesi ve öğrenciler için yazılan bu eser, ilk doğa tarihçilerinin maceralarını, sınıflandırma sistemlerinin altında yatan fikirleri, müze ve hayvanat bahçelerinin gelişimini ve örnek toplayıcıların giriştikleri eylemlerin altında yatan nedenleri keşfe çıkarken bir yandan da bu uzun ömürlü bilimsel disiplinin hikayesi içinde sosyokültürel bağlamın, kurumsal düzenlemelerin ve hükümet desteklerinin sahip olduğu öneme değiniyor.
Doğa tarihi, on sekizinci yüzyılın ortalarında bir disiplin olarak ortaya çıkışından bu yana yaşam bilimlerinin merkezinde yer aldı. Hayatın temel düzenleyici teorisi olan evrim düşüncesinin ortaya çıkmasına öncülük etti ve bugün de etkileyici düzeyde pratik değere sahip, önemli bir bilim dalı olmaya devam ediyor. Bunların yanı sıra ekoloji, tarım, tıp ve çevre bilimleri gibi ileri çalışmalardaki merkezî rolü nedeniyle büyük boyutlu bir popüler ilginin de odağında.
Paul L. Farber, Doğadaki Düzeni Keşfetmek adlı bu eserinde Aydınlanma’dan bu yana doğa tarihi geleneğinin izini sürüyor ve onun, yaşam bilimleri çatısı altındaki diğer araştırma alanlarıyla ilişkisi üzerine kafa yoruyor. Genel okuyucu kitlesi ve öğrenciler için yazılan bu eser, ilk doğa tarihçilerinin maceralarını, sınıflandırma sistemlerinin altında yatan fikirleri, müze ve hayvanat bahçelerinin gelişimini ve örnek toplayıcıların giriştikleri eylemlerin altında yatan nedenleri keşfe çıkarken bir yandan da bu uzun ömürlü bilimsel disiplinin hikayesi içinde sosyokültürel bağlamın, kurumsal düzenlemelerin ve hükümet desteklerinin sahip olduğu öneme değiniyor.