Avrupa Birliği sürecinde Güneydoğu dolayısıyla Doğu bölgemiz gerek federatif yapılaşma, gerekse "eğitim ve özgürleştirme" teranesi altında üniter kimliğinden soyutlanmaya doğru itilmektedir.
Özellikle, Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) ile sözcüğünün gerçek anlamında yöremiz ateş hattının içindedir. İran'dan Irak, Suriye ve Lübnan'a kadar uzanan bir Şii kuşağı yanısıra Arz-ı Mevud'un sadece Nil'den Fırat'a değil, Van'ı aşarak Kuzey küremize kadar yönelen tarihsel nostaljisi de giderek ayak seslerini duyurmaktadır. ABD siyasal kadroları Neo-Con'ların Evanjelik politikaları da bu oluşumu desteklemektedir.
Avrupa Birliği sürecinde Güneydoğu dolayısıyla Doğu bölgemiz gerek federatif yapılaşma, gerekse "eğitim ve özgürleştirme" teranesi altında üniter kimliğinden soyutlanmaya doğru itilmektedir.
Özellikle, Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) ile sözcüğünün gerçek anlamında yöremiz ateş hattının içindedir. İran'dan Irak, Suriye ve Lübnan'a kadar uzanan bir Şii kuşağı yanısıra Arz-ı Mevud'un sadece Nil'den Fırat'a değil, Van'ı aşarak Kuzey küremize kadar yönelen tarihsel nostaljisi de giderek ayak seslerini duyurmaktadır. ABD siyasal kadroları Neo-Con'ların Evanjelik politikaları da bu oluşumu desteklemektedir.