Tûbâ hocamız, bu kitapta Konya’da yaşayan altı hanımefendinin hayatını, güzel örnekleri ve tatlı üslubu ile bize sunmaktadır. Kitabı okurken, samimi sevgiyi, saygıyı, merhameti, sabrı, vefayı, anlayışlı olmayı, geçinmeyi bilmeyi, fedakârlığı, yardımlaşmayı, evliliği, akrabalığı, komşuluğu, kısaca birçok güzel ahlak örneklerini görecek, sālih ve iyi insanları tanımış olacak, duygulanacaksınız.
Kitapta hanımefendilerin yanında yazarın babasını da tanımış oluyoruz. Böylece, kitapta anlatılan güzel insanların güzelliklerini gören yazarın nasıl bir ailede yetiştiğini de görmüş oluyoruz. Ben kitabı okurken keşke bu sālih insanları görüp yakından tanısaydım dedim ama kitap bize çok güzel tasvirlerle bunu büyük ölçüde yapmış oluyor. Yazarımıza tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum.
Prof. Dr. M. Zeki Aydın
S. Ü. Eğt. Fak. Öğr. Üyesi
Biz, kitapsız ve kütüphanesiz evlerde, basit bir Türkçe ile yetişiyoruz. Çocuklarımız, üniversite sıralarına geldikleri zaman, hocalarının ders kitaplarını anlamakta zorluk çekiyorlar. Çünkü kelime hazneleri çok zayıftır. A.Tûbâ Bâkîler’in bu çok önemli kitabını okuduğum zaman ele aldığı, anlattığı, bize tanıttığı her hanımefendi için içimden: Ah dedim, keşke benim annem de böyle olsaydı. Kitabı zevkle bitirdiğim zaman: Ah dedim, Türkiye’de annelerimiz, çok büyük çapta kadınlarımız keşke Tûbâ Bâkîler Sütdede Hanımın bize anlattığı bu hanımefendiler gibi olsalardı.
Türkiye’nin kalkınması, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması; baba-
larımız yanında analarımızın da okumalarına, İslâmı çok iyi bilmelerine bağlıdır. Bu bakımdan bana göre bütün genç kızlarımız, bütün analarımız hatta babalarımız, Tûbâ Bâkîler Sütdede’nin bu çok önemli eserini okumalıdırlar.
Yavuz Bülent Bâkîler
Tûbâ hocamız, bu kitapta Konya’da yaşayan altı hanımefendinin hayatını, güzel örnekleri ve tatlı üslubu ile bize sunmaktadır. Kitabı okurken, samimi sevgiyi, saygıyı, merhameti, sabrı, vefayı, anlayışlı olmayı, geçinmeyi bilmeyi, fedakârlığı, yardımlaşmayı, evliliği, akrabalığı, komşuluğu, kısaca birçok güzel ahlak örneklerini görecek, sālih ve iyi insanları tanımış olacak, duygulanacaksınız.
Kitapta hanımefendilerin yanında yazarın babasını da tanımış oluyoruz. Böylece, kitapta anlatılan güzel insanların güzelliklerini gören yazarın nasıl bir ailede yetiştiğini de görmüş oluyoruz. Ben kitabı okurken keşke bu sālih insanları görüp yakından tanısaydım dedim ama kitap bize çok güzel tasvirlerle bunu büyük ölçüde yapmış oluyor. Yazarımıza tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum.
Prof. Dr. M. Zeki Aydın
S. Ü. Eğt. Fak. Öğr. Üyesi
Biz, kitapsız ve kütüphanesiz evlerde, basit bir Türkçe ile yetişiyoruz. Çocuklarımız, üniversite sıralarına geldikleri zaman, hocalarının ders kitaplarını anlamakta zorluk çekiyorlar. Çünkü kelime hazneleri çok zayıftır. A.Tûbâ Bâkîler’in bu çok önemli kitabını okuduğum zaman ele aldığı, anlattığı, bize tanıttığı her hanımefendi için içimden: Ah dedim, keşke benim annem de böyle olsaydı. Kitabı zevkle bitirdiğim zaman: Ah dedim, Türkiye’de annelerimiz, çok büyük çapta kadınlarımız keşke Tûbâ Bâkîler Sütdede Hanımın bize anlattığı bu hanımefendiler gibi olsalardı.
Türkiye’nin kalkınması, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması; baba-
larımız yanında analarımızın da okumalarına, İslâmı çok iyi bilmelerine bağlıdır. Bu bakımdan bana göre bütün genç kızlarımız, bütün analarımız hatta babalarımız, Tûbâ Bâkîler Sütdede’nin bu çok önemli eserini okumalıdırlar.
Yavuz Bülent Bâkîler