Bir ev konuşur mu hiç? Konuşur. Siz de yüz yaşına merdiven dayadığınızda yapayalnız kalsaydınız taş olsanız konuşurdunuz.
“Hayatta en çok duyduğunuz sözcük isminizdir.” derler ya, işte bizim yaşlı evin ömrü boyunca en çok duyduğu sözcük, “Dom, Dom, Dom”du. Demek ki adı da buydu. Bir bastona ihtiyaç duyacak kadar bükük beline rağmen en büyük hayali yeni bir aileye kavuşmaktı.
Şehrin bir başka ucunda ise Doğa ve Kaya adındaki iki kardeş, çalışan anne babalarının temposuna ayak uydurabilmek için koşturup duruyor, evde daha fazla vakit geçirebilmek için yanıp tutuşuyordu. İşte öykümüz, yaşlı ev ve bu iki kardeşin birbirlerinden habersiz yaşamakta oldukları hayattan bıkıp oflayıp puflaya her gece tekrar ettikleri dileklerinin başlarına ne işler açtığını anlatıyor.
Bir ev konuşur mu hiç? Konuşur. Siz de yüz yaşına merdiven dayadığınızda yapayalnız kalsaydınız taş olsanız konuşurdunuz.
“Hayatta en çok duyduğunuz sözcük isminizdir.” derler ya, işte bizim yaşlı evin ömrü boyunca en çok duyduğu sözcük, “Dom, Dom, Dom”du. Demek ki adı da buydu. Bir bastona ihtiyaç duyacak kadar bükük beline rağmen en büyük hayali yeni bir aileye kavuşmaktı.
Şehrin bir başka ucunda ise Doğa ve Kaya adındaki iki kardeş, çalışan anne babalarının temposuna ayak uydurabilmek için koşturup duruyor, evde daha fazla vakit geçirebilmek için yanıp tutuşuyordu. İşte öykümüz, yaşlı ev ve bu iki kardeşin birbirlerinden habersiz yaşamakta oldukları hayattan bıkıp oflayıp puflaya her gece tekrar ettikleri dileklerinin başlarına ne işler açtığını anlatıyor.