“Azizim, yine dalmışsınız?”
Fyodor Mihayloviç’in sesiyle irkiliyorum.
“Düşünüyordum.”
“Bu kadar kendi içinize gömüldüğünüze göre çember tamamlanmış...”
“Ne çemberi?”
“Hayat, azizim, hayat…”
“Hangi hayat?”
“Ne güzel söylediniz! Bu dünyaya bir değil birçok hayat yaşamaya geliriz. Mesele defteri doğru zamanda ve doğru yerde kapatıp çemberin dışına çıkabilmek… Oysa çoğumuz aynı çemberin içinde dönüp dururuz. Böylece kendi hayatlarımız hapishanelerimiz olur.”
Hayatın karmaşası içinde kaybolmuş “adsız kahraman”ın kendini yıllar sonra yeniden St. Petersburg’da bulmasıyla başlayan Dostoyevskaya İstasyonu, Beyaz Geceler’in Nastenka’sı ve Yeraltından Notlar’ın “yeraltı adamı”yla aynı mekânları dolaşıp aşkın izini sürerken deliliğe sürüklenen bir adamın hayatta kalma çabasını anlatıyor.
Cemal Dindar’ın kaleme aldığı bu etkileyici hikâye, aşk, yalnızlık ve bekleyiş üzerine duygusal bir yolculuk…
“Azizim, yine dalmışsınız?”
Fyodor Mihayloviç’in sesiyle irkiliyorum.
“Düşünüyordum.”
“Bu kadar kendi içinize gömüldüğünüze göre çember tamamlanmış...”
“Ne çemberi?”
“Hayat, azizim, hayat…”
“Hangi hayat?”
“Ne güzel söylediniz! Bu dünyaya bir değil birçok hayat yaşamaya geliriz. Mesele defteri doğru zamanda ve doğru yerde kapatıp çemberin dışına çıkabilmek… Oysa çoğumuz aynı çemberin içinde dönüp dururuz. Böylece kendi hayatlarımız hapishanelerimiz olur.”
Hayatın karmaşası içinde kaybolmuş “adsız kahraman”ın kendini yıllar sonra yeniden St. Petersburg’da bulmasıyla başlayan Dostoyevskaya İstasyonu, Beyaz Geceler’in Nastenka’sı ve Yeraltından Notlar’ın “yeraltı adamı”yla aynı mekânları dolaşıp aşkın izini sürerken deliliğe sürüklenen bir adamın hayatta kalma çabasını anlatıyor.
Cemal Dindar’ın kaleme aldığı bu etkileyici hikâye, aşk, yalnızlık ve bekleyiş üzerine duygusal bir yolculuk…