“Kocamla ben gerçekten mizacı ve yaradılışıyla, hayat telakkisiyle birbirinden tamamen farklı kişilerdik. Ne birbirimizi taklide yeltenmiş ne de ruhumuzla birbirimizin iç dünyasını etkilemeye çalışmıştık, hep kendimiz olarak kalmıştık. Gerek sevgili kocam olsun gerek ben olayım, her ikimiz de ruhen özgür yaşadık. İnsan ruhunun derinliklerindeki meselelere kendi inzivasında sürekli kafa yoran Fyodor Mihayloviç, benim onun ruh ve zihin dünyasına karışmama tavrımı, sanırım çok değerli buluyordu, bu yüzden bazen bana şöyle derdi: ‘Beni anlamış tek kadın sensin!’ (Onun için her şeyden önemlisi buydu.) Benimle ilişkisi aramızda hep ‘Yaslanabileceğini hissettiği, daha doğrusu sırtını dayayabildiği sağlam bir duvar şeklinde oldu. Onu düşmekten koruyan ve ısıtan bir duvar.’”
Anna Grigoryevna Dostoyevski
“Biz Rus ediplerin Dostoyevski’nin karısı gibi eşleri olsaydı sanırım olduğumuzdan daha mutlu olurduk.” Lev Nikolayeviç Tolstoy
“Kocamla ben gerçekten mizacı ve yaradılışıyla, hayat telakkisiyle birbirinden tamamen farklı kişilerdik. Ne birbirimizi taklide yeltenmiş ne de ruhumuzla birbirimizin iç dünyasını etkilemeye çalışmıştık, hep kendimiz olarak kalmıştık. Gerek sevgili kocam olsun gerek ben olayım, her ikimiz de ruhen özgür yaşadık. İnsan ruhunun derinliklerindeki meselelere kendi inzivasında sürekli kafa yoran Fyodor Mihayloviç, benim onun ruh ve zihin dünyasına karışmama tavrımı, sanırım çok değerli buluyordu, bu yüzden bazen bana şöyle derdi: ‘Beni anlamış tek kadın sensin!’ (Onun için her şeyden önemlisi buydu.) Benimle ilişkisi aramızda hep ‘Yaslanabileceğini hissettiği, daha doğrusu sırtını dayayabildiği sağlam bir duvar şeklinde oldu. Onu düşmekten koruyan ve ısıtan bir duvar.’”
Anna Grigoryevna Dostoyevski
“Biz Rus ediplerin Dostoyevski’nin karısı gibi eşleri olsaydı sanırım olduğumuzdan daha mutlu olurduk.” Lev Nikolayeviç Tolstoy