Müslüman bir ailede dünyaya geldiği için, zahmetsizce Müslüman olmuş bizim gibi biri değil, tam aksine koyu dindar bir Hıristiyan ortamında bulunduğu hâlde, İslâm’ı bin bir emek ve çabayla arayıp bulmuş bir hanımefendiydi Prof. Dr. Eva de Vitray-Meyerovitch. İslâm’ın Güleryüzü kitabında hidayete eriş serüvenini genişçe anlatır.
Mevlâna’nın kitapları sayesinde Müslüman olan ve şimdi Konya’da, çok sevdiği Mevlâna’sına yakın Üçler Mezarlığı’nda bulunan o hanımefendi, Duanın Ruhu kitabında İslâm’ın eşsiz güzelliğini dillendiriyor.
Arayarak ve araştırarak bulduğu İslâm’ın, Allah’ın insanlığa nasıl paha biçilmez bir nimeti ve çok değerli bir armağanı olduğunu gözler önüne seriyor. Gerçek huzura ve mutluluğa da, ancak, gündelik hayatımızda bu dini hakkıyla yaşarsak erişebileceğimize dikkat çekiyor.
İslâm’daki ibadetlerin, namazın, orucun, haccın ve zekâtın, insanı nasıl insanüstü bir hâle getirdiğini, insanı nasıl melekleştirdiğini ve insanı nasıl güzelliklerle donattığını en ikna edici bir dille izah ediyor.
Tek ve gerçek sevgilinin Allah olduğunu hücrelerine kadar duyup, hissetmiş ve yaşamış, evliya mertebesindeki bu hanımefendi, okuruna, o eşsiz Sevgili’ye ulaşabilmenin ve O’nunla buluşabilmenin yollarını gösteriyor.
Müslüman bir ailede dünyaya geldiği için, zahmetsizce Müslüman olmuş bizim gibi biri değil, tam aksine koyu dindar bir Hıristiyan ortamında bulunduğu hâlde, İslâm’ı bin bir emek ve çabayla arayıp bulmuş bir hanımefendiydi Prof. Dr. Eva de Vitray-Meyerovitch. İslâm’ın Güleryüzü kitabında hidayete eriş serüvenini genişçe anlatır.
Mevlâna’nın kitapları sayesinde Müslüman olan ve şimdi Konya’da, çok sevdiği Mevlâna’sına yakın Üçler Mezarlığı’nda bulunan o hanımefendi, Duanın Ruhu kitabında İslâm’ın eşsiz güzelliğini dillendiriyor.
Arayarak ve araştırarak bulduğu İslâm’ın, Allah’ın insanlığa nasıl paha biçilmez bir nimeti ve çok değerli bir armağanı olduğunu gözler önüne seriyor. Gerçek huzura ve mutluluğa da, ancak, gündelik hayatımızda bu dini hakkıyla yaşarsak erişebileceğimize dikkat çekiyor.
İslâm’daki ibadetlerin, namazın, orucun, haccın ve zekâtın, insanı nasıl insanüstü bir hâle getirdiğini, insanı nasıl melekleştirdiğini ve insanı nasıl güzelliklerle donattığını en ikna edici bir dille izah ediyor.
Tek ve gerçek sevgilinin Allah olduğunu hücrelerine kadar duyup, hissetmiş ve yaşamış, evliya mertebesindeki bu hanımefendi, okuruna, o eşsiz Sevgili’ye ulaşabilmenin ve O’nunla buluşabilmenin yollarını gösteriyor.