James Joyce, halkın çeşitli kesiminden olan insanların hayatlarından kesitler sunuyor Dublinliler’de. Farklı farklı hikâyelerden oluşan eserde rahiplerden şarkıcılara, milliyetçilerden muhafazakârlara, gençlerden yaşlılara kadar pek çok hayat hikâyesi; Joyce’un kıvrak kalemiyle, akıcı üslubuyla okuyucunun beğenisine sunuluyor. Modern yaşamın çetrefilli taraflarını alaycı bir dille eleştirirken Joyce’un doğup büyüdüğü topraklarda yaşayan çocukların, ayyaşların, âşıkların, sanatçıların, amirlerin, işçilerin, dindarların, evlatların, anne babaların ve toplumun her kesiminden insanların hayatlarındaki zorluğu da gözler önüne seriyor.
Sopayı poposuna yiyen çocuk, acı içinde kıvranarak “Yapma, baba!” diye haykırdı. “Dövme beni, baba! Ben... Kutsal Meryem duası okurum sana... Kutsal Meryem duası ederim sana, baba, dövmezsen beni... Kutsal Meryem’i baba...”
James Joyce, halkın çeşitli kesiminden olan insanların hayatlarından kesitler sunuyor Dublinliler’de. Farklı farklı hikâyelerden oluşan eserde rahiplerden şarkıcılara, milliyetçilerden muhafazakârlara, gençlerden yaşlılara kadar pek çok hayat hikâyesi; Joyce’un kıvrak kalemiyle, akıcı üslubuyla okuyucunun beğenisine sunuluyor. Modern yaşamın çetrefilli taraflarını alaycı bir dille eleştirirken Joyce’un doğup büyüdüğü topraklarda yaşayan çocukların, ayyaşların, âşıkların, sanatçıların, amirlerin, işçilerin, dindarların, evlatların, anne babaların ve toplumun her kesiminden insanların hayatlarındaki zorluğu da gözler önüne seriyor.
Sopayı poposuna yiyen çocuk, acı içinde kıvranarak “Yapma, baba!” diye haykırdı. “Dövme beni, baba! Ben... Kutsal Meryem duası okurum sana... Kutsal Meryem duası ederim sana, baba, dövmezsen beni... Kutsal Meryem’i baba...”