R. D. Laing’in Düğümler’i bir psikoloji kitabı, yazarını ünlü eden anti-psikiyatri yaklaşımıyla yazılmış bir teorik çalışma değil; bize dilin imkânsızlığını gösteren bir oyun/deneme. Dizeler biçiminde yazılmış, ama uzun aforizmalar gibi ilerleyen, bir dünya bakışını anlatan (ama anlatmayan), bir hayat anlayışını savunan (ama savunmayan) bir “yol-yordam” metnine benzer en çok.
“Kendime saygı duymuyorum bana saygı duyan birine saygı duyamam. Ancak bana saygı duymayan birine saygı duyabilirim.
Jack’e saygı duyuyorum çünkü o bana saygı duymuyor.
Tom’u aşağılıyorum çünkü o beni aşağılamıyor.
Ancak aşağılık biri benim gibi aşağılık birine saygı duyabilir.
Aşağıladığım birini sevemem.
Jack’i sevdiğime göre onun beni sevdiğine inanamam.
Nasıl kanıtlayabilir ki?”
R. D. Laing’in Düğümler’i bir psikoloji kitabı, yazarını ünlü eden anti-psikiyatri yaklaşımıyla yazılmış bir teorik çalışma değil; bize dilin imkânsızlığını gösteren bir oyun/deneme. Dizeler biçiminde yazılmış, ama uzun aforizmalar gibi ilerleyen, bir dünya bakışını anlatan (ama anlatmayan), bir hayat anlayışını savunan (ama savunmayan) bir “yol-yordam” metnine benzer en çok.
“Kendime saygı duymuyorum bana saygı duyan birine saygı duyamam. Ancak bana saygı duymayan birine saygı duyabilirim.
Jack’e saygı duyuyorum çünkü o bana saygı duymuyor.
Tom’u aşağılıyorum çünkü o beni aşağılamıyor.
Ancak aşağılık biri benim gibi aşağılık birine saygı duyabilir.
Aşağıladığım birini sevemem.
Jack’i sevdiğime göre onun beni sevdiğine inanamam.
Nasıl kanıtlayabilir ki?”