Yüreğinde acı ve yalnızlığa teslim olmayı erteleyecek hiçbir siper kalmamıştı. Kendini tanımanın zaferi miydi bu, açık seçik acı çekmek?
Medya patronu Henry Dunbar, yaşlanıp güçten düşmüştür. Şirketini onu bakımevine gönderen büyük kızları devralmış, çok sevdiği en küçük kızı Florence ise babasından kopmuştur. Dunbar bakımevinde daha fazla dayanamaz, arkadaşı Peter’la kaçıp İngiltere kırsalında Londra’ya doğru yola çıkar. Yavaş yavaş aklını yitirirken kendi içinde bir hesaplaşma da onu beklemektedir.
Patrick Melrose serisiyle tanınan İngiliz yazar Edward St. Aubyn’den bambaşka bir Kral Lear.
Yüreğinde acı ve yalnızlığa teslim olmayı erteleyecek hiçbir siper kalmamıştı. Kendini tanımanın zaferi miydi bu, açık seçik acı çekmek?
Medya patronu Henry Dunbar, yaşlanıp güçten düşmüştür. Şirketini onu bakımevine gönderen büyük kızları devralmış, çok sevdiği en küçük kızı Florence ise babasından kopmuştur. Dunbar bakımevinde daha fazla dayanamaz, arkadaşı Peter’la kaçıp İngiltere kırsalında Londra’ya doğru yola çıkar. Yavaş yavaş aklını yitirirken kendi içinde bir hesaplaşma da onu beklemektedir.
Patrick Melrose serisiyle tanınan İngiliz yazar Edward St. Aubyn’den bambaşka bir Kral Lear.