“Elli sekiz yaşında, günün birinde elimden pasaportum alınınca, bir insanın yurtsuz kaldığı zaman etrafı çevrili bir vatandan çok daha fazla şeyini kaybettiğini anladım.”
“Bir Avrupalının Anıları” başlığıyla kaleme aldığı Dünün Dünyası, Stefan Zweig'ın Avrupa'ya veda niteliğindeki otobiyografisidir. Habsburg İmparatorluğu'nun en ünlü kitabı olarak kabul edilen eserde Zweig 20. yüzyılın başlarında bütün dünyayı saran yıkımı anlatır. Avrupa'nın düzeninin altüst oluşuna tanık olan Zweig'ın anıları Dünün Dünyası'nda canlanmaktadır. Zürih, Londra, Viyana, Salzburg ve New York'a uzanıp Petropolis'te noktalanan sürgün yaşamından kesitleri anlatan yazar, ülkesinden ayrılarak göç etmenin zorluklarını ve hayatı boyunca acısını çekmediği yıkımın kalmadığını söyleyerek hayatına son vermiştir.
Stefan Zweig'ın kişisel anılarının çok daha ötesinde olan eser; siyasi ve toplumsal dokunuşlarıyla bir neslin yazgısını bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.
“Elli sekiz yaşında, günün birinde elimden pasaportum alınınca, bir insanın yurtsuz kaldığı zaman etrafı çevrili bir vatandan çok daha fazla şeyini kaybettiğini anladım.”
“Bir Avrupalının Anıları” başlığıyla kaleme aldığı Dünün Dünyası, Stefan Zweig'ın Avrupa'ya veda niteliğindeki otobiyografisidir. Habsburg İmparatorluğu'nun en ünlü kitabı olarak kabul edilen eserde Zweig 20. yüzyılın başlarında bütün dünyayı saran yıkımı anlatır. Avrupa'nın düzeninin altüst oluşuna tanık olan Zweig'ın anıları Dünün Dünyası'nda canlanmaktadır. Zürih, Londra, Viyana, Salzburg ve New York'a uzanıp Petropolis'te noktalanan sürgün yaşamından kesitleri anlatan yazar, ülkesinden ayrılarak göç etmenin zorluklarını ve hayatı boyunca acısını çekmediği yıkımın kalmadığını söyleyerek hayatına son vermiştir.
Stefan Zweig'ın kişisel anılarının çok daha ötesinde olan eser; siyasi ve toplumsal dokunuşlarıyla bir neslin yazgısını bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.