Yaklaşık on beş yıldır iktisadi, sosyal ve toplumsal tüm kazanımlarımıza rağmen, ateş topu olarak nitelendirilen Ortadoğu'da hesapları olan ABD, Almanya, İngiltere, Rusya ve İran gibi çok merkezli odaklar tarafından ülkemiz üzerine sahnelenen kirli oyunun sonucu olarak, maalesef belirsizlik ikliminden çıkmayı henüz başaramadık. Engin bir devlet kültürüne, yüksek ve derin bir bölgesel etkileme kapasitesi ve potansiyeline sahip ülkemizin, kat etmesi gereken çok uzun yol bulunmaktadır. Türkiye'yi yöneten hükümetlerin batılı ülkelerin üzerimize oynamaya çalıştıkları oyunların da farkına varmak koşuluyla jeopolitik risklerle mücadelesi bir yana, ülkemiz içinde iktisadi açıdan özellikle belirsizlik ortamını dağıtacak söylem ve eylem politikalarını, halkın tamamını kucaklayacak çapta genişletmelidir. Hükümet alternatifi olan meclisteki diğer partilerle birlikte, tüm politikalarını ülkemizin bütünlüğü ortak paydası üzerine bina etmeyi başarabildiğimiz oranda, her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz. Değilse iktisadi ve sosyal çalkantılar içinde ülke olarak savrulmaktan bir arpa boyu yol alamayız. Ekonomimizin istikrarlı ve sürdürülebilir büyümesi adına açıklanan birçok reform paketine rağmen piyasaların bir türlü canlanmaması, toplumsal birlikteliğin sağlanamadığının başlıca göstergesidir. Yerli yatırımcılar geleceğin belirsizliğinden, küresel sermaye de sıcak para yoluyla finansal yatırım araçlarından yüksek kar elde etmeyi tercih ettiğinden, doğrudan sabit yatırımlar düşük seviyede kalmaktadır. Buna bağlı olarak ekonomimizin ekseni üretim merkezli olmaktan çıkıp finansal alana kaymakta, spekülatif manipülasyonlara açık hale gelmektedir.
Yaklaşık on beş yıldır iktisadi, sosyal ve toplumsal tüm kazanımlarımıza rağmen, ateş topu olarak nitelendirilen Ortadoğu'da hesapları olan ABD, Almanya, İngiltere, Rusya ve İran gibi çok merkezli odaklar tarafından ülkemiz üzerine sahnelenen kirli oyunun sonucu olarak, maalesef belirsizlik ikliminden çıkmayı henüz başaramadık. Engin bir devlet kültürüne, yüksek ve derin bir bölgesel etkileme kapasitesi ve potansiyeline sahip ülkemizin, kat etmesi gereken çok uzun yol bulunmaktadır. Türkiye'yi yöneten hükümetlerin batılı ülkelerin üzerimize oynamaya çalıştıkları oyunların da farkına varmak koşuluyla jeopolitik risklerle mücadelesi bir yana, ülkemiz içinde iktisadi açıdan özellikle belirsizlik ortamını dağıtacak söylem ve eylem politikalarını, halkın tamamını kucaklayacak çapta genişletmelidir. Hükümet alternatifi olan meclisteki diğer partilerle birlikte, tüm politikalarını ülkemizin bütünlüğü ortak paydası üzerine bina etmeyi başarabildiğimiz oranda, her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz. Değilse iktisadi ve sosyal çalkantılar içinde ülke olarak savrulmaktan bir arpa boyu yol alamayız. Ekonomimizin istikrarlı ve sürdürülebilir büyümesi adına açıklanan birçok reform paketine rağmen piyasaların bir türlü canlanmaması, toplumsal birlikteliğin sağlanamadığının başlıca göstergesidir. Yerli yatırımcılar geleceğin belirsizliğinden, küresel sermaye de sıcak para yoluyla finansal yatırım araçlarından yüksek kar elde etmeyi tercih ettiğinden, doğrudan sabit yatırımlar düşük seviyede kalmaktadır. Buna bağlı olarak ekonomimizin ekseni üretim merkezli olmaktan çıkıp finansal alana kaymakta, spekülatif manipülasyonlara açık hale gelmektedir.