Yeni kültürleri tanıyabilmek, tarihe tanıklık edebilmek, yeni insanlarla tanışıp farklı yaşamlara dokunabilmek, anılar biriktirebilmek büyük bir şans. Dünyayı bir yabancının gözüyle görebilmek de bir meziyet. Gezdikçe daha yaratıcı olursunuz, idealleriniz, kendinize güveniniz ve de hayatla baş edebilme gücünüz artar. Dünyanın ortak ve farklı yönlerini keşfedip gördüğünüz olağanüstü doğa karşısında sadece insanları değil tüm canlıları sevmeyi ve saygı duymayı öğrenirsiniz. Müzeleri, camileri, tapınakları, kiliseleri, sarayları ziyaret ederken, sapsarı sonsuz çöllerde kendinizi kaybederken, doğanın kalbinde insanoğluna sunulan engin güzellikleri seyrederken, yöresel kıyafetlere dokunurken, birbirinden değerli sanatçıların ezgileriyle kulaklarınız bayram ederken, lezzetli yemeklerin tadına bakarken bambaşka bir insan oluverirsiniz.
Başka hayatlara dokunurken, başkalarının hayat hikayelerini ve hayallerini öğrenip size açtıkları kapıları aralarken insanları daha iyi anlamaya başlarsınız. Aslında dünyada ne kadar küçük bir yerde durduğunuzun farkına varırsınız. Hayata hep aynı pencereden bakmak yerine farklı pencerelerden bakmak, hayatın tam ortasında oluvermek sizi önyargısız ve açık fikirli yaparak hayatınıza anlam katar. Merak edip keşfetmek tutkusu sizi sardıktan sonra da uzak, imkansız, zor demeden yollara dökülüverirsiniz. Ufkunuz genişledikçe, cesaretiniz arttıkça yollar sizin dostunuz olur. Güzel bir rüya görmek istiyorsanız dünyayı keşfe çıkın ve güneşi her şehirde farklı batırın.
Herkesin kendi yolunu bulması dileğiyle...
Yeni kültürleri tanıyabilmek, tarihe tanıklık edebilmek, yeni insanlarla tanışıp farklı yaşamlara dokunabilmek, anılar biriktirebilmek büyük bir şans. Dünyayı bir yabancının gözüyle görebilmek de bir meziyet. Gezdikçe daha yaratıcı olursunuz, idealleriniz, kendinize güveniniz ve de hayatla baş edebilme gücünüz artar. Dünyanın ortak ve farklı yönlerini keşfedip gördüğünüz olağanüstü doğa karşısında sadece insanları değil tüm canlıları sevmeyi ve saygı duymayı öğrenirsiniz. Müzeleri, camileri, tapınakları, kiliseleri, sarayları ziyaret ederken, sapsarı sonsuz çöllerde kendinizi kaybederken, doğanın kalbinde insanoğluna sunulan engin güzellikleri seyrederken, yöresel kıyafetlere dokunurken, birbirinden değerli sanatçıların ezgileriyle kulaklarınız bayram ederken, lezzetli yemeklerin tadına bakarken bambaşka bir insan oluverirsiniz.
Başka hayatlara dokunurken, başkalarının hayat hikayelerini ve hayallerini öğrenip size açtıkları kapıları aralarken insanları daha iyi anlamaya başlarsınız. Aslında dünyada ne kadar küçük bir yerde durduğunuzun farkına varırsınız. Hayata hep aynı pencereden bakmak yerine farklı pencerelerden bakmak, hayatın tam ortasında oluvermek sizi önyargısız ve açık fikirli yaparak hayatınıza anlam katar. Merak edip keşfetmek tutkusu sizi sardıktan sonra da uzak, imkansız, zor demeden yollara dökülüverirsiniz. Ufkunuz genişledikçe, cesaretiniz arttıkça yollar sizin dostunuz olur. Güzel bir rüya görmek istiyorsanız dünyayı keşfe çıkın ve güneşi her şehirde farklı batırın.
Herkesin kendi yolunu bulması dileğiyle...