Vasquez'i, arkadaşını yüreklendiren bir canlılıkla konuşurken duymak gerekirdi. Vasquez sözlerine şöyle son verdi:
"İşte oğlum, tam kırk yıldır, Dünya'nın tüm denizlerinde, miço, tayfa, tayfabaşı olarak dolaştım. Şimdiyse emeklilik yaşı geldi ve bir fenerin bekçiliğinden daha iyisini düşünemezdim kendim için, üstelik de ne fener!..
Dünyanın Ucundaki Fener!.."
Gerçekten de bu uzak adanın bir ucundaki, tüm yerlerden uzak bu fener için bu ad çok uygundu!
Vasquez'i, arkadaşını yüreklendiren bir canlılıkla konuşurken duymak gerekirdi. Vasquez sözlerine şöyle son verdi:
"İşte oğlum, tam kırk yıldır, Dünya'nın tüm denizlerinde, miço, tayfa, tayfabaşı olarak dolaştım. Şimdiyse emeklilik yaşı geldi ve bir fenerin bekçiliğinden daha iyisini düşünemezdim kendim için, üstelik de ne fener!..
Dünyanın Ucundaki Fener!.."
Gerçekten de bu uzak adanın bir ucundaki, tüm yerlerden uzak bu fener için bu ad çok uygundu!