Adnan Adıvar, bugün en çok siyasi tarihimizde oynadığı rolle tanınırken, düşünsel yanı neredeyse sadece bilim tarihi alanındaki çalışmalarıyla hatırlanıyor. Halbuki kendisinden hemen sonraki aydın kuşakları nezdindeki çok yüksek itibarını esasen hem hayatında hem de bilimsel üretiminde son derece yüksek ahlaki standartlar gütmesiyle ve çevresindekileri bu standartlara uymaya zorlamasıyla kazanmış bir aydındır Adıvar. Adıvar’ın vazettiği etik, amansız bir eleştiri etiğidir. Eleştirelliğin getirdiği bütün acı sonuçları, yani yalnız kalmayı, her türlü cemaatin onayını kaybedip “doğru bildiği yolda yalnız gitmeyi” göze almanın etiğidir. Bilim anlayışından siyaset pratiğine birçok meseleye bakışını kökten belirlemiş bu etiğin temel ilkelerini de esasen 1940’lı ve 1950’li yıllarda gazetelere yazdığı denemelerde anlatmıştır. Dünyayı Düzeltmek, Adıvar’ın daha önce bir kısmını üç kitapta yayımladığı bu denemeler arasından ilk defa kitaplaşan yüz civarı yazısını bir araya getiriyor. Kitap, bilim tarihinden tarih metodolojisine, hukuk devleti ve demokrasiden yeni hümanizm tartışmalarına, dil ve kültürle ilgili meselelerden etik meselelere çok geniş bir alana uzanan ilgilerini bütün çeşitliliğiyle ve hakkıyla yansıtmaya çalışıyor.
Bu yazılarda Adıvar, eski büyük filozoflardan kendi döneminin hemen hemen bütün önemli düşünürlerine kadar herkesle çok sık diyaloğa girer. Çağının temel meseleleri hakkında yürütülen evrensel tartışmalara bir partner, sık kullandığı tabirle “Bilgi Cumhuriyeti”nin bir yurttaşı olarak katılma rahatlığı, düşünce tarihimiz açısından benzersiz sayılabilir. Onu ve fikirlerini, fikir haysiyetini, tahakküm ve namussuzluk nefretini, hakikat arayışının sahici coşkusunu tanımak günümüz okurlarına da çok iyi gelecek.
#izler #gazeteyazıları #cumhuriyetdönemi #etik #bilgicumhuriyeti #insanhakları #demokrasi #bilim
Adnan Adıvar, bugün en çok siyasi tarihimizde oynadığı rolle tanınırken, düşünsel yanı neredeyse sadece bilim tarihi alanındaki çalışmalarıyla hatırlanıyor. Halbuki kendisinden hemen sonraki aydın kuşakları nezdindeki çok yüksek itibarını esasen hem hayatında hem de bilimsel üretiminde son derece yüksek ahlaki standartlar gütmesiyle ve çevresindekileri bu standartlara uymaya zorlamasıyla kazanmış bir aydındır Adıvar. Adıvar’ın vazettiği etik, amansız bir eleştiri etiğidir. Eleştirelliğin getirdiği bütün acı sonuçları, yani yalnız kalmayı, her türlü cemaatin onayını kaybedip “doğru bildiği yolda yalnız gitmeyi” göze almanın etiğidir. Bilim anlayışından siyaset pratiğine birçok meseleye bakışını kökten belirlemiş bu etiğin temel ilkelerini de esasen 1940’lı ve 1950’li yıllarda gazetelere yazdığı denemelerde anlatmıştır. Dünyayı Düzeltmek, Adıvar’ın daha önce bir kısmını üç kitapta yayımladığı bu denemeler arasından ilk defa kitaplaşan yüz civarı yazısını bir araya getiriyor. Kitap, bilim tarihinden tarih metodolojisine, hukuk devleti ve demokrasiden yeni hümanizm tartışmalarına, dil ve kültürle ilgili meselelerden etik meselelere çok geniş bir alana uzanan ilgilerini bütün çeşitliliğiyle ve hakkıyla yansıtmaya çalışıyor.
Bu yazılarda Adıvar, eski büyük filozoflardan kendi döneminin hemen hemen bütün önemli düşünürlerine kadar herkesle çok sık diyaloğa girer. Çağının temel meseleleri hakkında yürütülen evrensel tartışmalara bir partner, sık kullandığı tabirle “Bilgi Cumhuriyeti”nin bir yurttaşı olarak katılma rahatlığı, düşünce tarihimiz açısından benzersiz sayılabilir. Onu ve fikirlerini, fikir haysiyetini, tahakküm ve namussuzluk nefretini, hakikat arayışının sahici coşkusunu tanımak günümüz okurlarına da çok iyi gelecek.
#izler #gazeteyazıları #cumhuriyetdönemi #etik #bilgicumhuriyeti #insanhakları #demokrasi #bilim