Ben diş hekimi - düş hekimi Yalçın Ergir.
1957 - Ankara doğmlu bir çocuğum
Memur bir babanın, öğretmen bir annenin çocuğu olarak, dadısız, kreşsiz, kurssuz, bilgisayarsız kendim gibi özgür bir sürü çocukla Maltepe Camii civarında sakat kalmadan büyüdüm.
Kömürlüklerin üstünde, hallaçların, bohçacıların, macuncuların arasında internetsiz dünyaları keşfettim.
Ne bir okul servisi bildim, ne beta mikrobu ne de Anadolu Lisesi Sınavı.
Şahit oldum benden önceki kuşağın aşkına, Beatles'a, Moğollar'a, Kızılay'da voltalara.
Umutlara, sevgilere, Zafer Celasun'a, saklambaça, plaklara, Anadol'a, tornete, çizgili naylon topa, Camoka'ya, Teksas'a açık hava sinemalarına, frigo buza.
Derken geldi sevda, diş hekimliği - Ortodonti, yolculuklar, yeni dostlar, düş hekimliği, yazılar yazılar...
Şİmdilerde hala tren raylarının üzerinde para eziyor, çok uzaklarda olmayan küçük mutlulukları keşfetmeye çalışıyor ve bir okyanusa ilk kulaçlarımı atıyorum.
Ben diş hekimi - düş hekimi Yalçın Ergir.
1957 - Ankara doğmlu bir çocuğum
Memur bir babanın, öğretmen bir annenin çocuğu olarak, dadısız, kreşsiz, kurssuz, bilgisayarsız kendim gibi özgür bir sürü çocukla Maltepe Camii civarında sakat kalmadan büyüdüm.
Kömürlüklerin üstünde, hallaçların, bohçacıların, macuncuların arasında internetsiz dünyaları keşfettim.
Ne bir okul servisi bildim, ne beta mikrobu ne de Anadolu Lisesi Sınavı.
Şahit oldum benden önceki kuşağın aşkına, Beatles'a, Moğollar'a, Kızılay'da voltalara.
Umutlara, sevgilere, Zafer Celasun'a, saklambaça, plaklara, Anadol'a, tornete, çizgili naylon topa, Camoka'ya, Teksas'a açık hava sinemalarına, frigo buza.
Derken geldi sevda, diş hekimliği - Ortodonti, yolculuklar, yeni dostlar, düş hekimliği, yazılar yazılar...
Şİmdilerde hala tren raylarının üzerinde para eziyor, çok uzaklarda olmayan küçük mutlulukları keşfetmeye çalışıyor ve bir okyanusa ilk kulaçlarımı atıyorum.